Betül Gökçe AKGÖL'ün 26 Temmuz 2024 tarihli yazısı: Savaşların Yetenekli Casusları
Savaş zamanlarında, örgüler gizli mesajların iletilmesi için beklenmedik bir araç olarak kullanıldı. Örgü, sadece giysi yapımında kullanılan bir teknik gibi görünse de aslında gizli bilgilerin iletilmesinde etkili bir yöntem haline geldi. Nomadic Knits örgü ve kültür dergisinin ortağı Melissa Kemmerer, “Örgü, en yaygın olanları örme ve ters örgü olan farklı dikişlerden oluşur; en basit haliyle ikili kodla ilişkilendirilebilir diyor. Yine Kemmerer, “Bu iki dikişi değiştirerek mors kodu üretilebilir ve masum görünümlü bir süveter ile şifreli mesajlar gönderilebilir. Örgüyü ören ve gizli mesajı giysinin üzerine işleyen kişi, bu mesajı kolaylıkla yorumlayacak bir ajana iletebilir. Askerlerin çok büyük bir çoğunluğunun örgüden anlamadığını düşündüğümüzde bu yol gizli mesajları iletmek için çok güvenli bir tercih oluyor. Örme ve ters örgü dikişler, çeşitli ortak dokular oluşturmak için düzenli olarak birlikte kullanılır. Bir örgü dikişinde gizlenmiş garip bir ters yumru kolayca gözden kaçabilir veya fark edildiği takdirde amaçlanan modellemenin bir parçası olduğu varsayılır. Giysilere bazı kodları eklemek için dikkat çekici dikişler kullanılsa bile, örgü konusunda deneyimsiz olan kişi için sadece bir dikim hatası olarak görülür. Deneyimli kişiler ise kolaylıkla dikişlerdeki farklılıkları anlarlar” diyor.
Örgü ile iletişim yerine daha modern ve kolay yöntemlerin kullanılabileceğini düşünebilirsiniz. Çünkü 20. yüzyılın başlarında uzun mesafe iletişim teknolojilerinde büyük bir ilerleme yaşandı. Birçok dünya savaşında örgü, gizliliğin sağlanmasına yardımcı olan bir araç olarak kullanıldı. Kadınlar, istihbarat operasyonlarını göz önünde bulundurmadan gündüz vakti bile gerçekleştirebildiler. Örneğin; Birinci Dünya Savaşı sırasında Belçikalı istihbarat ajanları, tren istasyonlarına yakın yaşayan yaşlı kadınlarla dost oldu. Bu kadınların evleri, pencereleriyle doğrudan tren raylarına bakıyordu. Ajanlar, yaşlı ve zararsız görünen bu kadınlardan gizlice Alman İmparatorluğu'nun tren hareketlerini izlemelerini istedi. Yardım teklif eden kadınlar, örgü örerken topçu trenlerini gördüklerinde bir dikiş atarlardı. Vagon birlikleri geçtiğinde ise bir delik bırakarak deseni değiştirirlerdi.
Örgü silahtan daha da etkili bir araçtı. Çünkü kimse masum bir örgüden şüphelenmiyordu. 1 Mayıs 1944’te Phyllis Latour Doyle adlı bir İngiliz casusu Normandiya’ya paraşütle atladı. Fransa’yı işgal eden Nazi güçlerine karşı direniş geliştirmek için gizli bir Özel Harekat İcra planında yer alan yüksek eğitimli bir ajandı. Seçtiği silah ne mı? Hançer veya mermi değil, sadece örgüydü. Yani örgüsünde sakladığı ayrıntılı gizli kodlardı. Kırsal kesimde sıradan bir insanmış gibi dolaştı. Alman birliklerine karşı her zaman yardımsever ve konuşkandı. Bu şekilde birçok bilgi toplamayı başardı ve sonunda Müttefikler ülkeyi özgürleştirmeden önce 135 kodlu mesaj gönderdi.
Yani siz, siz olun, savaş zamanında örgüsü veya ipliği olan birine asla güvenmeyin.