Sedat SADİOĞLU'nun 10 Aralık 2024 tarihli yazısı: Yazardan Son Bir Değerlendirme
Gören Göz – 96/1: Kitapların Önemine Dair…
Tüm İslâmi eğitim veren eğitim kurumlarının ve özellikle İlâhiyat fakültelerinin, branşlarda okutulmak üzere, kalite, bilim ve teknoloji tarihi, insan psikoloji, çevre, genel hukuk, sosyal hizmetler, temel astronomi, temel matematik, temel fizik, temel kimya, temel biyoloji ve diğer bazı pozitif ilimlerden de dersler okutulmalı, hatta zorunlu tutulmalıdır. Perspektif (detaylı bakış/ anlatım) kazandırılmasını sağlamak amacıyla bu derslerin okutulması gereklidir. Çünkü tüm hadis ve özellikle ayetlerin açıklanmasında geleneksel yöntemler uygulanmıştır. Ya önceki âlimlerin açıklamalarıyla yada sahabelerin zamanındaki yaşantı örnekleriyle mesajlar verilmeye çalışılmıştır. Oysa hem kerim kitabımız Kur’an ve hem de hadisler ‘evrenseldir’ ve evrensel anlamlar yüklüdür. Konulara sadece günâh, sevap, mûbah, haram, helâl, vacip ve caiz gibi açıklamalarla yaklaşmak yetmemektedir. Üstelik bu yaklaşımlar bazı insanlara zor gelmekte, yıldırmakta veya korkutmaktadır. Anlaşılır olması için günümüz örneklerinden faydalanılmalıdır. Bunun için de özellikle günümüz din âlimlerinin, pozitif ilimlere ilgili olmalarının beklentisi içerisinde olmak en doğru olanıdır.
Aşağıda, bu düşüncelerimi destekleyen bir tespit vermek istiyorum. Prof. Dr. Hayrani Altıntaş hocamızın, “İslam’ın Gerçek Yüzü” adlı eserinin (Birinci Baskı, 2005), 203. sayfasındaki tespitlerine katılmamak mümkün değildir; (Allah, hocamızın ilmini artırır, İnşallah!)
“Bu sebeple, bilim (fen ve sosyal bilimler) Kur’an’ı Kerim’i anlama ve yorumlama açısından da elzemdir. Kur’an’ı Kerim’in tefsiri veya yorumu, ancak bilimle mümkün olur.…Bilimde derinleşenler Kur’an’î (Vahi odaklı) yorumları en iyi yapabilenlerdir.”
Başka bir örneği de, “Göklerin ve Yerin Dili” (Nehir Yayınları, 1990) adlı eserin 77. sayfasından bir alıntı yaparak, konunun önemine vurgu yapmak isterim;
“Dinî hayat denilince bugün, klasik akait, kelâm ve fıkıh okullarının (özellikle İlâhiyatçıların) çizmiş bulunduğu çerçeveler akla gelmektedir. Kuşkusuz bir yeniden yapılanma ameliyesi sırasında klasik tüm metinlere müracaat edilebilir. Ancak, günümüzde de fiilen yaşanmakta olduğu gibi, klasik metinler, İslâm dünyasının ve Müslümanların sorunlarını çözümlemekte bazı zaaflar (yetersizlikler) göstermektedir.”
Unutmayalım ki, özellikle hadisler herkes için ders verici ve uygulamalı mesajlar içermektedir. İnsanların bu mesajlardan mahrum bırakılmaması gerekir.
Buradan yola çıkarak, tüm hadisleri ve ayetleri, çok uzmanlı katılım ve bir ilim komisyonu marifetiyle, yeniden gözden geçirip, günümüz şartlarını, özelliklerini ve hatta yaşantılarını dikkate alarak tekrar yorumlamalıyız. Bunu sadece doğru anlamları için değil genç, gayrimüslim veya yeni okuyuculara doyurucu ve doğru bilgi vermek için de yapmalıyız. Bu bizim üzerimize düşen öncelikli görevimiz olmalıdır.
İslâm’ın gözdesi olan ülkemizden ve değerli âlimlerimizden de beklenen budur. Aşağıda ilmin önemini, gerekliliğini, sevabını, nasıl verilmesi gerektiğini yüce Allah’ın bir ayetinde görelim;
“Rabbim! Bana doğru bir muhakeme (analiz) yeteneği bahşet (-ki, bu bilgimle insanlar ve özellikle Müslümanlar için faydalı işler yapabileyim) ve beni (bu sayede kazandığım sevaplar ile) iyilerin arasına kat”…Amin! (Şuara Suresi, 83.Ayet)…ne muazzam bir ayet!
Aşağıda, Nurettin Albayrak hocamızın, “Dadaloğlu” adlı kitabının önsözünden yaptığım alıntıyı, sizlerle paylaşmak istiyorum;
“Kitaplar; insanlar arasında her türlü fikir, bilgi ve duyguların yayılmasına vesile olan kültür hazineleridir. İlim, sanat, zekâ ve kültür, dünden bugüne kadar evrensel boyutlarda taşına durmuştur. Bu hazineler, bütün insanlığın paylaştığı bir medeniyet tecrübesinin kapısıdır.”
Evet, gelin bu kapıdan, hep birlikte ve korkmadan girelim….
Bal arısı her çiçekten öz (nektar) almaz, o seçicidir ve en güzel çiçeğe yönelir. Bir bal işletmesinin bal şişesi üzerindeki şu sözleri, bal için ne de güzel özetlenmiş;
“Bu kavanozdaki bal için binlerce arı, milyonlarca kilometre kanat çırptı, çırpındı, lütfen ziyan etmeyiniz!” …..harika!
Kitaplar da böyledir, yüzlerce ve binlerce yıl boyunca milyonlarca kitaptan değerli bilgiler adeta cımbızla seçilip alınıyor. Bu bilgiler not ediliyor, yap-boz parçaları gibi ilgili yerlere monte ediliyor ve faydalanılacağından emin olunan yararlı kitaplar ortaya çıkıyor, lütfen bu emeği ziyan etmeyiniz!
Saygılarımla…
(NOT: Doksanaltıncı bölümün sonu…SERİNİN SON BÖLÜMÜ)