Sedat Sadioğlu'nun 18 Şubat 2023 tarihli yazısı: 1999 Yılından 2023 Yılına
İnsanlarımızın çok duygusal ve çok da hızlı hareket etme kabiliyetine sahip olduğunu, vatan savunması ve afet sonrasındaki fedakârlıkları ile zaten biliyoruz ve hatta tüm dünya da buna şahit oluyor. Ancak yetkili en üst makamların duygusallığı ve hızlılığı da aynı ölçülerde mi? Çünkü bu güzel ülkemizde yaşayan hepimiz aynı ülkü uğrunda mücadele edip, yine bu güzel ülkemizin refahı için çalışmıyor muyuz? Polyannacılığı bırakmak lazım, çünkü gerçekler acı mı acı! Ayrıca çok iyi biliyoruz ki kâğıt üzerindeki önlemlerimiz ve kanunlarımız çok iyi ancak uygulama sıkıntımız çok daha fazla. Günümüzde, herkesin gözünün içine bakarak yere çöp atan insanımız varsa, şapkamızı önümüze koyup, derin derin düşünmemiz gerekir? Çünkü Allah’ın kulu olarak yaratılan sıradan ama kültürü tekâmül etmiş bir Japon vatandaşı yere hiç çöp atmıyor. Biz nerede hata yapıyoruz? Genetik bir sıkıntımız bile olabilir! Şimdi de depremsel benzeşiminden dolayı aşağıdaki gerçekleri görelim: Yıl 1999 ve günlerden 17 Ağustos, depremin merkez üssü Gölcük;
- Resmi rakamlara göre, depremde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti, 48 bin 901 kişi de yaralandı. 5 bin 840 kişi de kayboldu. (Yaklaşık 25 bin kişi can verdi)
· Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın kırılmasıyla meydana gelen deprem; İstanbul, Bolu, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya ve Yalova'da can ve mal kaybına neden oldu. (Toplam 7 il)
- Başta Özel İletişim Vergisi olmak üzere bir dizi yeni vergi getirildi ve bu vergilerin çok büyük bir kısmı hâlen yürürlükte bulunuyor.
- 20 bilim insanı ve araştırmacıdan oluşan Ulusal Deprem Konseyi kuruldu ancak bu konsey 2007 yılında lağvedildi.
- İstanbul'un birçok noktasına deprem konteynerleri yerleştirildi ve toplanma alanları belirlendi. Belirlenen toplanma alanlarının büyük bir bölümü daha sonra imara açıldı.
- Deprem sigortası zorunlu hâle getirildi.
- Türkiye genelinde arama-kurtarma ekiplerinin sayısı artırıldı.
- İmar yasalarında bir dizi değişiklikler yapıldı. Depremin ardından yapıların depreme dayanıklılık esasları ve denetim kuralları değiştirildi. 2007, 2012 ve son olarak 2019 yılında yönetmeliklerde ciddi değişikliklere gidildi.
Depreme karşı önlemlerde teknoloji ile bağlantısını kuramayan, bilimsel, geçerli ve mantıklı kararlar alınmadan, (düzeltme-önleme dâhil) iyileştirme adına ulaşılan şimdiki sonuç (ne yazık ki) koca bir SIFIR…