Hilal Bilici'nin 18 Şubat 2023 tarihli yazısı: Emile Durkheim ve Toplumsal İş Bölümü Kavramı

Sosyolojik teorilerin en önemli temalarından biri de birey-toplum ilişkisi ile ilgilidir. Emile Durkheim, bu meseleyi eserlerinde de işlemiştir. Bireyler, kimliklerini toplumun ve sosyal kurumların etkisi altında oluşturur. Modern toplum, iş bölümü konusunda uzman hâle gelmiş, işlevsel olarak farklılaşmış bir kolektif bilince sahip olan kişiler yetiştirir. Kolektif bilinci benimsemiş olan bireyler, modern toplumun düzeni için gereklidir.

Bireylerin bu kolektif bilinci benimseyebilmeleri için bazı süreçler gereklidir. Bunların en başında da eğitim süreci gelir. Egoist bireyler bu eğitim süreciyle birlikte disipline edilir. Toplumlar eğitim yoluyla kişilere çeşitli imkânlar sunar ve bireylerin kendini geliştirmesini sağlar. Durkheim’ın bu tanımlaması, ilk başlarda olumsuz olarak görülse de ona göre toplum üyelerinin ihtiyaçları da dikkate alınıp bir toplum modeli oluşturulduğunda, toplum işlevsel olarak mükemmel bir şekilde işleyebilir. Emile Durkheim’ın özellikle üzerinde durduğu konu, modern toplumda kişilerin yaşadığı sosyal yapıyı içselleştirmek ve bu sayede toplumsal işlevselliğin ve düzenin devam etmesidir. Durkheim, ahlaki bireyselliği ön plana çıkartarak toplumdaki ahlaki ilkelere uygun kolektif birlikteliğin oluşmasını önermiştir. Bunun karşısındaki en büyük engelin ise egoist bireysellik olduğunu söyler.

Emile Durkheim’a göre toplumsal olgular

Durkheim’a göre sosyolojinin çalışma alanı toplumsal olgulardır. Toplumsal olgular, bireylerde bilinç dışı var olan, kendine özgü bağımsız bir gerçekliği olan ve kendini bireye zorla kabul ettirmiş olgulardır. Örneğin, ahlaki kurallar. Bunlar, bizi kısıtlayan dışsal, toplumsal olgulardır ancak birey onu içselleştirdiği takdirde davranışlarına yön verir. Maddi toplumsal olgular; toplum, toplumun yapısal bileşenleri ve toplumun morfolojik bileşenleri olarak geçer.  Maddi olmayan toplumsal olgular ise ahlak, kolektif bilinç, kolektif temsilleri ve kolektif eğilimleri içermektedir.

Bir toplumda olgunun nedenleri, başka toplumsal olgularda aranmalı ve nedensel olarak da açıklanmalıdır. Toplumsal olgular toplumların ihtiyaçlarının karşılanması ve sahip oldukları işlevler açısından da araştırılmalıdır. Toplumsal olgular, toplumun sürekliliğinin sağlanabilmesi açısından sahip oldukları işlevlere göre normal ve patolojik olgular olarak ikiye ayrılıyor. Durkheim’a göre, bir toplumsal olgu ele alınırken peşin hükümlerden kopmuş olmalı ve olgu mutlaka tanınmalı.