Mert Can DUMAN'ın 22 Mart 2023 tarihli yazısı: Bilanço
Yeni bir haftaya umut dolu başlayıp da 9 saat arayla gelen iki haber ile yıkılalı 45 gün oldu. 45 gün önce Kahramanmaraş’ta yanan yüreğimiz hâlen küle dönmüş değil. On binlerce vatandaşımızı toprağa verirken yüz binlerce vatandaşımız ise bir şekilde devam etmesi gereken hayata adapte olmaya, yeniden nefes almaya, yeniden yaşamaya başlamaya çalışıyor. Depremin ilk şokunu atlattıktan sonra kayıplarımızın acısını içimizde diri tutarak yaşayanları yaşatmaya çalışıyoruz. Tabii ki bir yandan da böylesine yıkıcı bir afete ilişkin hasar tespit çalışmaları da devam ediyor.
Birçok kamu kurum ve kuruluşunun kendi görev alanları itibarıyla bölgedeki hasar tespit çalışmalarını yürüttüğünü biliyorduk. Ancak hafta başında Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının söz konusu çalışmalarını da kapsayıcı bir şekilde içeren “Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Raporu”, afetin ortaya çıkarttığı hasarı ayrıntılı bir biçimde gözler önüne seriyor. Depremler, büyüklükleri ve şiddetleri kadar etkiledikleri bölgenin genişliği ve nüfus açısından da hayli yıkıcı oldu maalesef. Öyle ki ülkemizde yaşayan her 100 kişiden 16’sının yaşadığı afet bölgesinde toplamda 5,6 milyon konut, depremlerden doğrudan etkilenmiştir. Hasar tespit çalışmaları yapılan konutların 518 bini yıkılan ya da acil olarak yıkılacak konutlar olurken söz konusu konutların kullanılamaması sebebiyle 2,3 milyon kişi doğrudan barınma sorunuyla karşı karşıya kaldı.
Depremlerin doğrudan etkilediği 11 ilimizin toplam milli gelir içerisindeki payı %9,8. Söz konusu illerimizde sanayi faaliyetlerinin yoğunluğu ise %30,5 oranında gerçekleşmişti. Yani bölgede üretilen her 100 birimlik katma değerin 30 birimine, ülkemiz genelinde üretilen her 100 birimlik katma değerin ise 11,5 birimine bölgedeki sanayi tesisleri katkı sunuyordu. Deprem sonrası yapılan hasar tespit çalışmalarında 8,2 milyar dolar tutarında bir hasarın gerçekleştiği, yıkılan sanayi tesislerinin ağırlıklı olarak küçük ölçekli firmalar olduğu değerlendiriliyor. 2022 yılı sonu itibarıyla toplam 254 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen ihracatımızın %8,6’sını oluşturan bölge üretiminde yaşanan olumsuzluklar maalesef önümüzdeki dönemde üretim ve ihracat gücümüzü de etkileyecek.
Evsiz kalan insanlar yanında işsiz kalan insanların da hayata uyum süreci, önem vermemiz gereken konuların başında geliyor. Öyle ki yapılan değerlendirmeler sonucunda vefat eden, yaralanan ve göç eden vatandaşlarımızın ardından işlerinin başına dönebilen vatandaşlarımızın oranı %73 düzeyinde gerçekleşti. Yani bölgedeki her 4 kişilik istihdamımızın 1’ini kaybetmiş durumdayız. Maalesef bu oran, depremin etkilerinin çok daha derinden hissedildiği Kahramanmaraş ve Hatay için neredeyse yarı yarıya düşüyor.
Ayrıntılı bir şekilde hazırlanan raporun detaylarına önümüzdeki haftalardaki buluşmalarımızda tekrar değineceğiz. Ancak bu haftaki buluşmamızı ne yazık ki yaşadığımız afetin büyüklüğünü gözler önüne seren şu verilerle kapatmak istiyorum: Kahramanmaraş ve Hatay’da yaşadığımız depremlerin Türkiye ekonomisi üzerindeki yükü içerisinde en büyük payı 56,9 milyar dolarlık kayıp ile konut hasarı oluştururken ikinci ağırlıklı hasar kalemi ise 12,9 milyar dolar kamu altyapısı ve hizmet binalarındaki yıkımdan oluşuyor. Ne yazık ki yaşadığımız afetin toplam yükünün 2 trilyon TL’ye yani 2023 milli gelirimizin %9’una tekabül ettiği değerlendiriliyor.
Ramazan ayına merhaba diyoruz. Manevi iklimin hüküm süreceği 29 gün boyunca tüm dualarımızın kabul olmasını ve ülkemizin böylesine afetlerden uzak kalmasını temenni ediyorum.
Sağlıklı ve güzel bir hafta dileklerimle…