Utku KABAKCI'nın 11 Ağustos 2023 tarihli yazısı: Biz ve Asabiye
Kitle hareketlerinde “biz” zamirinin kullanılmasıyla birlikte cemaat oluşmaya başlar. “Biz” inşası sürdüğü müddetçe de cemaatin sahiplendiği değerler üzerinden ortak bir dil ve yaşam biçimi üretilir. Bu ortak dil, gündelik hayata da sirayet eder.
“Biz” diyebilmek konforu kitle hareketi mensuplarına bitmek tükenmek bilmeyen bir güven duygusu yaşatır. Bu duygu sayesinde partizanlar, kendilerini yalnız ve çaresiz hissetmezler. Yeni zamanlarda tutunulabilecek tek bir sabit noktanın bile bulunmasının neredeyse imkânsız olduğu düşünüldüğünde her ne kadar bir yanılsama da olsa bu duygunun kitle hareketi üyelerine ilaç gibi geldiğini söylemek mümkündür. Çünkü çağımızın en büyük hastalığıdır akışkanlık.
“Biz” inşa edilirken konulan her tuğla kaçınılmaz olarak “öteki” olanı da ortaya çıkartır. Çünkü “biz” tanımı yapabilmenin yolu öncelikli olarak “öteki” olanı meydana getirmekten geçer. Kitle hareketinin ve mutlak huzurun devamlılığının sağlanmasının önündeki en büyük tehlike olarak pazarlanır “öteki” olan. Bu sebeple “öteki” ilan edilene karşı her zaman mücadele hâlinde olunması gerektiği öğütlenir.
“Öteki” üzerinden korkutularak “biz” duygusu canlı tutulur. Kuvvetli bir “biz” duygusu da beraberinde asabiyeyi getirir. Kitle hareketi mensupları, asabiye sayesinde birlikte hareket edebilme becerisine kavuşur. Bu birliktelik de “biz” ruhunun muhafaza edilebilmesi için son derece mühimdir. Bu nedenle kitle hareketlerinin sürekliliğini sağlayan motivasyonların başında gelen “biz” duygusu çözümlenirken İbn Haldun’un politika teorisinin temel kavramı asabiyeden faydalanmak gerekmektedir.
Modernizmin getirdiği hatalı bakış açısıyla literatürde çoğunlukla “barbar veya ilkel” olarak isimlendirilen toplulukların iş bölümüne işaret etmek için kullanılan asabiye, sadece kültürel antropolojiye özgü bir kavram olarak kabul edilmemelidir. Asabiye kavramı, günümüzde de toplumların birlikte aksiyona geçtiği durumları açıklamakta önemli bir yere sahiptir. Bu sebeple asabiye terimini tek bir alana terk etmeyip, özellikle politika biliminde ve iletişim çalışmalarında da kullanmak daha isabetli analizler yapılmasını sağlayacaktır.
Asabiyesi gelişmiş olan kitle hareketlerinde şiddetin ortaya çıkma ihtimali de yüksektir. “Biz” duygusunu sürekli hâle getirebilmek için partizanlar, gerekli gördükleri durumlarda şiddete başvurabilmektedir. “Öteki” etiketi vurulmuş olana karşı şiddet göstermekten geri durulmaması aynı zamanda bir iletişim mesajıdır. Çünkü ne pahasına olursa olsun kitle hareketinin varlığını devam ettirebilmesi için her türlü fedakârlıkta bulunulabileceğinin altı çizilmiş olunur.
Kitle hareketinde “biz” diyebilmek, aidiyete, ortak değerlere ve lidere duyulan büyük bir inancı ve sadakati gerektirir.