Ahmet KÖPRÜLÜ'nün 24 Haziran 2023 tarihli yazısı: Enflasyonla Mücadele Fedakârlık İster
Bir Kurban Bayramı daha yaklaşırken, hayat pahalılığı nedeniyle dar ve sabit gelirliler sanki yeni bir yaşama adım atmış gibi hayatlarını yeniden düzenlemek zorunda kaldılar. Dar gelirli vatandaşlarımız hafta sonu gezmelerinden tutun yıl sonu tatili başta olmak üzere pek çok planlarını erteledi ya da kısıntı yaptı. En iyi tatil “baba evi” diyenler ise uzun bayram tatilini fırsat bilerek yollara düşmeye başladılar. Tüm bu imkânlardan yoksun kitleler ise en ucuz zaman geçirme ve dinlenme yeri olarak bu uzun tatil döneminde parkları tercih etmek zorunda kalacaklar. Başkentimizin denizi olmasa da en azından tatil seçeneği olmayan vatandaşlarımızın bütçesine uygun zaman geçirebilecekleri çok sayıda rekreasyon alanına sahip. Elbette tam bir tatilin karşılığı olmasa da bu rekreasyon alanları tatile gidemeyen vatandaşlarımız için bir moral desteği olabilecek.
Merkez Bankasının faiz kararı sonrasında da fiyat artışları sürerken dar gelirliler zorunlu alışverişlerine bile kısıtlar getirmekte, bütçelerini gelecekte bir borç yükünden korumak için bir takım önlemler almaktalar. Mesela pandemi dönemini de eklersek; “geniş bir kesimin AVM’lerin yolunu unuttuğu bir 3-4 yıl geçmiştir” dersek yalan olmaz. Bütçeyi denkleştirmek isteyen vatandaşlarımız ilk başta en az ihtiyaç olandan en zorunluya kadar sıralama yaparak harcamalarını kesmekteler. Zorunlu giderlerin dışında bütün harcamalar ertelenirken, çocuk okutan veliler daha şimdiden gelecek eğitim dönemi ile ilgili bütçe ayırmanın derdine düştüler. Ankara bakanlıklar, genel müdürlükler ve çok sayıda kamu ve özel kuruşun temsilciliğinin bulunduğu bir yer olması nedeniyle çok sayıda sabit ve düzenli gelire sahip bireylerin yaşadığı bir başkent. Ancak bir metropol olmasına rağmen Ankara’da edindiğim izlenimim; zincir kuruluşların altında ezilen yerel ekonomilerin büyük sıkıntı yaşadığı yönünde. Piyasaların ritmi reel anlamda sadece dövizle izlenirken, göç dalgası, arzdaki sorunlar ve yaşanan acı deprem felaketi nedeniyle artan ve aile bütçelerine ağır bir yük haline gelen ev ve işyeri kiralarına da çözüm bulma imkânı şimdilik yakın görünmüyor.
Vatandaşlarımız mikro ölçekte enflasyonla mücadelede talep kısıtlamasına giderken, bu noktada pek çok harcama planlarını erteleyip, zorunlu olmayan tüm harcamaların da kesmiştir. Ancak aynı duyarlılığı kamudan da beklemektedir. Kamuda tasarruf tedbirleri yıllardan beri söylenegelmiş ancak uygulama noktasında çok az adım atılmıştır. Vatandaş haklı olarak kamunun da harcamasını kısmasını beklemektedir. Önce pandemi ardından elektrik ve doğal gaz zamları -yüksek kiralar zaten beraberinde geliyor-, çok sayıda iş yerini de olumsuz etkilemiştir. İş yerleri talep düşmesi nedeniyle ya eleman azaltıyor ya da aile bireyleri iş yerlerinde çalışan olmaktadır. Bu arada AVM’ler boşalıyor, gıdadan kılık kıyafete her şeyin satıldığı pazarlar (Sıhhıye’deki Yenişehir Pazarı, Keçiören Osmanlı Pazarı, Maltepe Pazarı vs.) dolup taşmaktadır. Vatandaş, fiyat artışlarına karşı fedakârlıkta bulunmuş ve her kesimin de bu fedakârlıkta payının olmasını beklemektedir.