Utku KABAKCI'nın 4 Ekim 2023 tarihli yazısı: Farklı Olmak 

Sorulduğunda kuvvetle muhtemel çoğu insan farklı olduğunu veya farklı olmayı arzuladığını söyleyecektir. Ancak bu yanıtı verenlerin tüketim tercihleri incelendiğinde karşımıza çıkan manzara söylenenin tam tersidir.

İstisnai durum ve kişileri dışarda tutarsanız satın alma davranışlarına bakıldığında tüketicilerin temel motivasyonunun farklı olmak değil, aksine diğerlerine benzemek olduğu görülecektir.

Reklamcılık sektöründe ürün ya da hizmet pazarlanırken satın alanların ayrıcalıklı dolayısıyla da farklı olacağını ileri süren mottolar kullanılır. Fakat o ürün veya hizmeti satın alan tüketici, kendisiyle benzer tercihte bulunanlarla farklı değil, aynı olacaktır. Dolayısıyla burada her ne kadar farklılık vaadi ve arayışı var gibi görünüyor olsa da özünde vadedilen de peşine düşülen de diğerleri gibi olabilmektir. Çünkü diğerlerine benzemek, dışlanmamak ve yalnızlıkla boğuşmamak demektir. 

Tüketiciler, genellikle mensup oldukları toplumsal sınıfın değil, kendilerinin dâhil olmak istedikleri kesimin tüketim tarzına yönelme eğiliminde olurlar. Buradan da anlaşıldığı üzere satın alma davranışında bulunulurken amaçlanan, farklı olmak değil, diğerlerine benzeyebilmektir. Diğerleri gibi olmak ya da görünebilmek için de farklılıklar terk edilmelidir. Çünkü şiddetli bir şekilde aidiyete muhtaç olan insan, ancak üyesi olduğu ya da olmak istediği cemaatin mensuplarıyla benzer bir yaşam biçimi sürdüğü/sürebildiği müddetçe var olduğu hissini kaybetmeyecektir. Dolayısıyla bir cemaat içinde farklılıklar övünülecek vasıflar değil, utanılacak özellikler olarak karşımıza çıkar. 

Belki de çağımızın en büyük rahatsızlığı olan var olabilme krizinden kurtulabilmek için insan, güvenli ve kendisini yabancı hissetmediği bir yer arayışındadır. Bu arayış da beraberinde farklı olandan vazgeçmeyi getirir. İnsan, insana ihtiyaç duyduğu için diğerlerinin değerlerine uygun davranmayı çoğu zaman gönüllü olarak seçer. Diğerleri gibi giyinme ve davranma, kabul görmeyi kolaylaştıran unsurlardır. 

Yalnızlık korkusu insanı en az bir aidiyete yönlendirir. Bu korku ne kadar büyük ve derin olursa diğerlerine benzeme çabası da aynı ölçüde büyük olacaktır. 

Tüm bunlar dikkate alındığında gerçekten farklı olmanın ve öyle kalabilmenin hiç de kolay olmadığı ve bu farklılık hâlinin kolaylıkla başa çıkılabilir bir duygu olmayan yalnızlığı da beraberinde getirebileceği unutulmamalıdır.