Utku KABAKCI'nın 3 Temmuz 2024 tarihli yazısı: İş Yaşamında Hizmetkâr Liderlik
Geleneksel liderlik yaklaşımlarında genellikle liderler, güç ve otoriteyi kullanarak ekiplerini yönlendirir ve kontrol eder. Buna karşın hizmetkâr (servant) liderlik, lider konumundaki kişinin çalışma arkadaşlarının gereksinimlerini merkeze koymasını ve öncelikli olarak ekibin yararını gözetmesini vurgular. Yani hizmetkâr liderlikte yüceltilmesi gereken zamir “ben” değil, “biz” olmalıdır.
Hizmetkâr liderlik modeli, liderin birinci vazifesinin ekibin başarısını teşvik etmek olduğunu ileri sürer. Lider, takım üyelerini düşüncelerini söylemek hususunda cesaretlendirir ve ihtiyaçlarını, kaygılarını, beklentilerini anlayarak stratejisini geliştirir. Hizmetkâr liderlik modeli, liderin güç ve potansiyelinin takımın genel refahı ve başarısı için kullanılması gerektiğini savunur. Bunun mümkün olması için de liderin empati yeteneğinin gelişmiş olması şarttır. Lider, takımındakilerin duygularını anlayabilmek için gayret gösterir ve onların ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak kararlar alır. Bu yönetim tarzı, hem takım üyelerinin motivasyonunu hem de iş birliği ruhunu güçlendirir. Lider, tüm bunların yanı sıra takım üyelerinin gelişiminde ve potansiyellerini ortaya çıkarmalarında yol gösteren bir rehber görevini üstlenir.
Hizmetkâr liderlik, liderin takımın ihtiyaçlarını dikkate alarak harekete geçmesine dayanan bir yaklaşımdır. Özellikle iş dünyasında otoriter liderliğin etkisini kaybetmeye başlamasından dolayı yeni metotlar arandığı günümüzde zamanın ruhuna uygun olan; empati, iletişim ve rızaya dayanan iş birliği gibi unsurları ön plana çıkaran hizmetkâr liderlik giderek popüler olmaya başlamıştır. Bu nedenle de liderlerin ve potansiyel lider adaylarının hizmetkâr liderlik anlayışının dayandığı ilkeleri özümseyerek hem kendilerini hem de ekiplerini yönetmeleri başarı kapılarını açan önemli anahtarlardan birine sahip olmaları anlamına gelmektedir.