Bünyamin ALTINTAŞ'ın 25 Mart 2023 tarihli yazısı: FED ne demek istedi?

Geçtiğimiz günlerde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Merkez Bankası FED yeni faiz kararını açıkladı ve politika faizini çeyrek puan artırarak yüzde 5’e yükseltti.

ABD’de üç bankanın ardı ardına batmasından sonra finansal piyasalar olmak üzere tüm piyasaların gözü FED’in faiz artırım toplantısına çevrilmişti. Faiz artışından ziyade açıklamaların şahin mi yoksa güvercin mi olacağı merak ediliyordu.

Esasen FED bir süredir faiz artışlarına ara vermeyi planlıyordu. Piyasalar da bu yönde beklenti içindeydi. Hatta yıl sonuna doğru faiz indirimlerinin gündeme geleceği öngörülüyordu.

FED Başkanı Powell bu noktada, “Enflasyon ve iş gücü piyasasından gelen veriler, faiz artırımlarına devam edilmesi gerektiğini gösteriyordu. Bu nedenle faiz artırım kararı oy birliği ile alındı” dedi.

Bankacılık krizinin küçük bankalara da sıçrama ihtimalinin, FED’in kararında etkili olduğu anlaşılıyor. FED’in politika faiz oranlarını 50 baz puan artırarak durması bekleniyordu.

Ancak gelinen noktada yapılan 25 baz puanlık artışın önümüzdeki ay da devam edeceği anlaşılıyor. Yine de faiz artışlarının kesin olmadığı ve büyük ölçüde gelen verilere bağlı olarak artırıma gidileceğinin de kaydedildiğini belirtelim.

Yine de FED’in faiz artırımlarının yakında durabileceğine ilişkin imaları piyasaları biraz olsun rahatlattı. Net ifade edilmemekle birlikte açıklamalarda faiz artışlarının sonuna yaklaşıldığı izlenimi yaratılarak piyasaların beklentileri kısmen karşılandı.

Ancak faizi artırması yanında bu yıl faiz indiriminin olmayacağını belirtmesiyle piyasalar olumsuz görünüme geçti.

Powell'ın “Enflasyonu tekrar yüzde 2'ye düşürme sürecinin önünde uzun bir yol var ve muhtemelen inişli çıkışlı olacak" sözü, üzerinde düşünülmesi gereken bir söz. Powell’ın açıklamalarına bakacak olursak;

Faiz artışlarını durdurmayı değerlendirdik. Faizleri beklediğimizden daha fazla artırmamız gerekirse bunu yapacağız. Faiz artırımlarının riskleri de beraberinde getirdiğini biliyoruz. Fed üyeleri bu yıl faiz indirimi öngörmüyor.”

ABD’de bankacılık kriziyle birlikte ortaya çıkan gelişmelerin hane halkı ve işletmeler için daha sıkı kredi koşullarıyla sonuçlanması ve ekonomik aktivite, işe alım ve enflasyon üzerinde baskı oluşturması muhtemel görünüyor. Bu etkilerin boyutu henüz bilinmiyor.

ABD’de hem küresel piyasalarda bankalılık sisteminde yeni regülasyonlar göreceğiz. Bu regülasyonlarda bana göre birinci sırada bankalardan mevduatın çıkmaması adına birtakım garantiler ya da garantörlük işlemleri başlatılacak gibi duruyor.

Peki ABD Merkez bankası FED’in kararları bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde nasıl etki yapıyor?

FED’in faiz artırımı nedeniyle dolar ABD’ye dönüyor ve gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere dünyanın diğer ülkelerinde dolar değerleniyor. İthalatı ihracatından fazla olan Türkiye gibi ülkelerde döviz sıkıntısı yaşanıyor ve makro-ekonomik verileri olumsuz etkiliyor.

FED faiz artışlarının durması hatta düşürülmesi Türkiye’ye de olumlu yansıyacaktır. ABD enflasyon rakamlarını yakından izlemekte yarar var.