Bünyamin ALTINTAŞ'ın 4 Mart 2023 tarihli yazısı: Sebze ve Meyveye Dikkat!

Bir süredir baz etkisiyle düşmeye başlayan enflasyon rakamları Şubat ayında da düşüş eğilimini sürdürdü.

Depremin yaşandığı illerden veri alamayan TÜİK’in açıklamasına göre; Şubat ayında tüketici enflasyonu yüzde 55.18 oldu. Ocak ayı tüketici enflasyonu yüzde 57 seviyesindeydi.

Bir önceki yılın aynı ayına göre en fazla fiyat artışının yaşandığı ana grup, yüzde 74.34 ile lokanta ve oteller olurken, onu; yüzde 70.08 ile sağlık, yüzde 69.33 ile gıda ve yüzde 55.91 ile konut fiyatları takip etti.

Ana harcama grupları itibarıyla rakamlara baktığımızda ise aylık en fazla fiyat artışı, gıda ve alkolsüz içeceklerde yaşandı. Aylık gıda enflasyonu yüzde 7.36 olarak gerçekleşti. Şubat’ta gıda enflasyonu yüzde 69.33 oldu.

Enflasyon rakamlarında depremin etkisini tam olarak göremesek de özellikle sebze ve meyve fiyatlarındaki yükseliş ipuçları veriyor. Şubat ayında bir önceki aya göre en fazla fiyat artışı, yüzde 24,56 ile sebzede oldu. Sebzeyi yüzde 14,47’lik fiyat artışı ile şarap, yüzde 10,47 fiyat artışı ile meyve izledi.

Kahramanmaraş depremlerinin etkilediği 10 ilde tarımsal üretimin çok ciddi darbe aldığını, önemli miktarda hayvan varlığının telef olduğunu, tarım arazilerinin ekimi için gerekli olan traktör başta olmak üzere alet edevatın enkazın altında kaldığını daha önce dile getirmiştik.

Tarımsal üretimin azalacak olması ve tedarik zincirlerinde yaşanacak aksamalardan dolayı fiyatların artacağı biliniyordu. Genel enflasyon hesabında önemli bir yere sahip olan gıda enflasyonunun, beklentilerin üzerine çıkabileceği de öngörülüyordu.

TÜİK’in Şubat ayına ilişkin açıkladığı enflasyon rakamları da bunu doğrular nitelikte.

Bu arada tüketici enflasyonunu besleyen en önemli verilerden birisi de kuşkusuz üretici enflasyonu. Üretici enflasyonu Şubat’ta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 76.61, on iki aylık ortalamalara göre ise yüzde 120.72 olarak gerçekleşti.

Üretici enflasyon rakamlarının detayına baktığımızda ise elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirmede yüzde 152,11, diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünlerinde yüzde 144,73, içeceklerde yüzde 133,17 oranında artışlar olduğunu görüyoruz.

Önümüzdeki dönemde özellikle enerji maliyetlerinden kaynaklanan fiyat artışları hem sanayi ürünlerinde hem de hemen her sektörde tüketici fiyatları üzerinde yukarı doğru baskı yapmaya devam edecek.

Enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde baz etkisiyle de olsa iyileşmeler görülmeye başlandığı bu dönemde, depremin yol açtığı arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkileri önümüzdeki aylarda daha da belirginleşecektir.

Sadece sebze ve meyve başta olmak üzere gıda ürünleri değil aynı zamanda konut maliyet artışlarına paralel konut fiyatları ve Türkiye’nin değişik illerine dağılan depremzedelerden kaynaklı kira artışları da enflasyon üzerinde baskı yaratacaktır.

Depremin üretim, tüketim, istihdam ve beklentiler üzerindeki etkileri, kapsamlı bir şekilde değerlendirilmeli.