Sedat Sadioğlu'nun 5 Ocak 2023 tarihli yazısı: Yaşamsal Plan ve Planlamalar

Özel Yaşamda Plan ve Planlama

Bu bölümdeki başlığı eğer bir soru olarak sormak istersek; kişinin 24 saatini planlaması olarak anlamamız yada algılamamız doğru olur. Çünkü kaliteli yaşamak için ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için, her günün ve hatta her saatin önemi ortaya çıkar. Ve yine çünkü, kaybedilen boş zamanların telafisinin olamayacağını bilmekteyiz. Bu da bizi, planlamaya doğru zorlamaktadır. Problemsiz bir uykuyu bile, yatmadan önce düşünüp, yeme, içme, yapılan işler ve stressiz ortamlarda bulunmaya dayalı olarak, şartlarımızı korumamız durumu ortaya çıkmaktadır. Kısacası çok planlı olmamız gerekmelidir ki, kaliteli yaşamımız tehlikeye girmesin. Peki kişinin kendisini planlaması nasıl olacaktır yada olmalıdır? Tabi ki bunun yanıtı bir reçete şeklinde verilemez, ancak mantıklı, bilimsel ve geçerli yöntemleri uygulayarak ve üstelik bunu kendimize uyarlayarak yapabiliriz. Öncelikle 24 saatimizi yaklaşık olarak 3’e bölmeliyiz ve 8 saatlik uykumuzdan ödün vermemeliyiz. İş yaşamı şüphesiz 8 saati geçecektir, ulaşım, beslenme saatleri devreye girmektedir. İşte bu saatleri bile değerlendirmeliyiz. Yürüyüş, kültür-fizik hareketleri, beyin sporları ve hatta gözlerin dinlendirilmesi gerekebilir. Japonlar iş yaşamındaki monotonluğu ve ataletsizliği, oturdukları yerde ayağa kalkarak, toplu halde kültürfizik ile aşmaya çalışmaktadırlar. Hatta bu toplu kültürfizik hareketleri, sokaklara ve caddelere de taşmaktadır. Uyumun ön-planda olduğu bu çoklu katılımlarda tüm amaç, yaşam kalitesi felsefesi üzerinedir.

 İş Yaşamında Plan ve Planlama

İş yaşamı yada çalışma yaşamı için esas olan planlar, üretim yapan işletmeler için üretim-planlarıdır ve hizmet sektörlerinde çalışan işletmeler için ise hizmet planlarıdır. Bu ayırım bile o kadar çok alt ayırımları beraberinde getirir ki, sadece bu alt-planları kontrol edenler, “planlama” birimleri bile kurulmak zorunda kalır. Unutmayalım ki, daha düne kadar Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) denen bir büyük kuruluşa sahip idik. Ancak merkezi planlamaların çok başarılı olmadığı görülünce, devlet kurumları (bakanlıklar ve bağlı kuruluşlar) kendi plan ve planlamalarını yapmaya başladılar ve böylece DPT adlı kuruluş kapatılmış oldu.

Üretim yapan işletmeler, ürünün istenen kalitede yada standartta çıkabilmesi için, daha girdi ürünlerde (ham yada yarı-ürünlerde) ve bunların tedarikinden başlayıp, satış noktasına kadar olan tüm işlemleri (prosesleri) planlanmak zorundadır. Başarının uzun vadede geleceğini de unutmamak gerekir. Çünkü insan eliyle ve ekiplerle yapılan planlamalarda, yine insan kaynaklı hataların ve sapmaların olması mümkündür ve hatta bu çok da doğaldır. Önemli olan, uzun vadeli olan planlara ulaşmak ve başarılı olmanın yollarını bulmaktır. Sadece üretim yapan bir işletmenin konusuna yönelik danışmanlık hizmeti verip, ilk yerleşim planlamasını yapan profesyonel işletmeler vardır. Fabrika kuruluşundaki yerleşim planlamaları buna çok güzel örneklerdir. Bugün TOGG olarak üretilecek araba fabrikamızın makina ve montaj yerleşimi için iki yıla yakın süren planlar hazırlanmış ve bunlara uygunluğun sağlanması için çalışılmış ve halen de güncellemelerle beraber, fabrika temel montajı devam etmektedir.

Büyük Kurumlarda Plan ve Planlama

Büyük kurumlar denince, resmi kurumlar ve yine hiç şüphesiz “devlet” aklılara gelecektir. Bu doğrudur. Ancak, artık kabul etmek gerekir ki, devlet kurumları ve bazı oluşumları da özelleşmiş durumdadır ve bunların da yapısı kurumsaldır. Bugün yurt çapında bir bankadan bahsederken, onu bir kurum ve yapısal olarak da kurumsallaşmış kabul ederiz. Bilişim sektöründe çalışan operatörlerin de durumu aynıdır.

Böylesi kapsamlı bir çalışma içerisinde olan ve dünya ile entegrasyon (bütünleşme) içerisinde olan kurumların da, sürdürülebilir olmaları açısından planlı bir çalışma içerisine girmeleri gerekir. Aşağıda bu şekilde verilmiş, çok büyük çaplı plan ve planlama adları yer almaktadır;

-Ulusal planlar

-Eylem planları

-Stratejik planlar

-Şehir planlamaları, gibi…

İleriye Yönelik Planlamalar ile Vizyon Arasındaki İlişki

İleri yönelik planlamaların uzun vadeli (süreli) olması gerektiğini biliyoruz. İstikrarsız ortamları bahane göstererek uzun vadeli planlardan vaz geçilmesi, ancak ve ancak yeni işler için geçerli olabilir. Oturmuş işler yada işletmelerde, uzun vadeli planlar zaten yapılmaktadır. İşte burada işin içerisine vizyon da girmektedir. Planlardaki uzun vadeli kritik hedefimiz ne olmalıdır? Burada yardımımıza işletme bilimi yetişmektedir. Önce, bu konuda, kabul dünyaca görmüş otoritelerden değerlendirmeleri görelim;

Bir yabancı yazar, kişisel gelişim kitabında; “uzun vadeli planı olan er-geç başarıya ulaşacaktır!” tespitinde bulunmakta ve mutlak başarıdan bahsetmektedir. Özel ve özellikli bazı örnekler hariç, bu doğrudur. Gerçek ve kalıcı başarı için, belirli bir sürenin yaşanmasına gereksinim vardır. Yine bir başka yazar daha da ileri giderek; “başarının toplamı, tüm geçmiş başarısızlıkların toplamıdır!” demektedir. Uzun sürelere olan gereksinim, -şüphesiz- deneyim içindir. Uzun vadeli planlar ise, -şüphesiz- kalıcı başarı içindir.

Uzun vadeli kritik hedefler (yani vizyonlar) neler olabilir? denildiğinde ise, aşağıdaki değerlendirmeleri yapabiliriz; (sıralama karışık olarak verilmiştir)

-markalaşmak

-isim yapmak / aranan marka olmak

-kurumsallaşmak

-limitet yada anonim şirket olmak

-kooperatif kurmak

-sektörel dış-ticaret yapılarına ortak olmak

-yerli üretimi gerçekleştirmek /yerlileştirmek

-ihracata başlamak yada ihracatı artırmak

-sektör lideri yada bölge olmak

-vergi rekortmeni olmak

-serbest bölgede yada teşvik bölgesinde yatırım yapmak

-ülke çapında ağ kurmak

-özgün yazılımlar yada tasarımlar yapmak / yaptırmak / satınalmak

-test/analiz ünitesi kurmak / kurdurmak / satınalmak

-TEKNOKENT’te yapılanmak

-DMO envanterine girmek

-konusunda uzman olmak

-Ar-Ge yapmak/yeni ürün yapmak yada yenilik yapmak

-patent almak / satınalmak

-mega projelere imza atmak/ortak olmak

-başka ülkelerde üretim/hizmet tesisi açmak

-yurtdışında şube/ofis/mağaza açmak

-yurtdışına bilgi (know-how) satmak

-öğrencilere burs vermek, okul/derslik/laboratuvar yapmak

-stratejik ve uluslararası yatırımlara girmek

-yüksek teknolojiye geçmek, robotlarla çalışmak

-teknoloji (know-how) satın almak

-işletme satınalmak

-işletmeyi bölmek

-grup yada holding olmak

-borsaya açılmak

-hizmeti bırakıp, üretim yapmaya karar vermek

-dünya için üretmek/üretimi çok artırmak

-fason üretime geçmek

-bayilerle çalışmaya başlamak

-finans sektörüne girmek (banka kurmak, gibi)

-sadece toptan yada perakende satmak

-sadece markalı ürünleri satmak

-zincir mağazalar kurmak

-filo kurmak

-sadece müteahhitlik (yüklenici) hizmetleri vermek

-sadece devlete, askeriyeye yada belediyelere çalışmak

-sadece beyaz yakalılarla çalışmak

-sadece bayan işçilerle çalışmak, vb…

(Kaynak: “İşin İçinde Değil Üstünde Olmak”, Sedat Sadioğlu, Gülnar Yayınları, Ankara, 2021

(NOT: Yirmiikinci bölümün sonu…)