Mert Can DUMAN'ın 3 Ocak 2024 tarihli yazısı: Yeni Kartlar

Ülkemiz ve dünyamız için huzursuz, kaygılı bir yılı geride bıraktık. Umarız ki, bütün bu kaygıları ve huzursuzlukları da geride bırakmışızdır, hem ülkemiz hem de dünyamız için. Çocukların öldürüldüğü, masum sivillere zulmedildiği bir dünyada, başlayan yeni yıldan ümitlerimiz yeniden huzurun ve barışın tesis edilmesi. Koskocaman bir yılı geride bırakırken, geride bıraktıklarımızı rahmetle ve saygıyla yâd ediyoruz.

Geçtiğimiz sene uluslararası ilişkiler ve küresel siyasette yine önemli gelişmelerin yaşandığı bir yıl olarak geride kaldı. Süregelen Ukrayna – Rusya Savaşı’nın ortaya çıkardığı jeostratejik gerginliklere bir de İsrail’in insanlık hukukundan bihaber Gazze Zulmü eklendiğinde uluslararası ilişkilerde halihazırdaki birçok değişkene daha fazlası eklenmiş oldu. Bununla birlikte, özellikle 21. yüzyılın başıyla birlikte ekonomik büyüme ve siyasette bir mucize rolü üstlenen Çin’in ekonomik yavaşlamasıyla birlikte Hindistan’ın ‘yeni Çin’ olma rolünü üstlenmeye çalışması Batı’ya kıyasla Doğu’nun, Kuzey’e kıyasla ise Güney’in yükseliş adımlarını pekiştiren unsurlardan birisi oldu. Öyle ki, geçtiğimiz yıl düzenlenen I. Afrika Zirvesi’nin ‘sözcülüğünü’ üstlenen Hindistan ‘güneyin sesinin yükselmeye başladığını’ tüm dünyaya ilk ağızdan duyuruyordu.

Yeni yıl ile birlikte ise küresel ekonomide ve siyasette kartların yeniden dağıtıldığı yeni bir oyuna merhaba diyoruz. İsminin temellerinin 2001 yılında atıldığı, tam diplomatik buluşmasının ise 2009’da gerçekleştiği BRICS’den bahsedeceğiz. BRICS sırasıyla, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın İngilizce isimlerinin baş harflerinden oluşan, söz konusu beş ülkenin farklı alanlardaki stratejik iş birliğini önceleyen bir oluşum. BRICS’in giderek artan önemi, her bir üyenin dünyada sahip oldukları konuma da bağlı şüphesiz. Bugün emtia üretimi ve ihracatında listenin başındaki Brezilya, doğal kaynaklar bakımından zenginliğiyle elinde önemli bir koz bulunan Rusya, üretim ve nüfus gücüyle Çin, yukarıda da bahsettiğimiz üzere yeni yükselen güç Hindistan ve dünyanın en gelişmiş 20 ekonomisinden biri konumundaki Güney Afrika… Küresel gelirin yüzde 33’ünü elinde bulunduran BRICS ülkeleri aynı zamanda dünya nüfusunun ise yüzde 40’tan fazlasını topraklarında barındırıyor.

Geçen yıl Güney Afrika’nın ev sahipliğinde düzenlenen 15. BRICS Zirvesi’nde topluluğun geleceğine dair önemli bir karar alınmıştı. Zirve sonunda yapılan açıklamada Suudi Arabistan, Arjantin, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Mısır ve Etiyopya’nın BRICS üyeliğine davet edildiği ve topluluğa davet edilen ülkelerin tam üyeliklerinin 1 Ocak 2024 itibarıyla başlayacağı kamuoyuyla paylaşılmıştı. İşte 1 Ocak 2024 geldi çattı ve daveti reddeden Arjantin hariç Suudi Arabistan, BAE, İran, Mısır ve Etiyopya BRICS’in yeni üyeleri olarak topluluğa katıldı. Dünyanın en büyük ham petrol ihracatçısı ile en büyük petrol ithalatçısının aynı blokta yer aldığı topluluk yakın gelecekteki misyonunu ise Batı’ya karşı yeni bir jeopolitik ve ekonomik güç olarak ortaya çıkmaya hazırlanmak olarak belirlemiş durumda. Bununla birlikte topluluk, özellikle ekonomide dolarsızlaşma hamleleriyle Amerikan dolarının uluslararası rezerv para olma gücünü sarsmayı hedefliyor. 

Aralarında Batılı gelişmiş ülkelerin bulunduğu G7’nin küresel gelirdeki payının azalması, gelişmekte olan ülkelerin artık daha fazla söz sahibi olması küresel rekabette kartların yeniden dağıtıldığının birer göstergesi. Yeni yapısıyla BRICS’in de yakın gelecekte önemli bir aktör olarak küresel siyasete ve ekonomiye yön verecek gücünün olacağını söylemek çok da zor değil. Öyle ki PwC’nin yaptığı araştırmaya göre BRICS’in yeni üyeleriyle birlikte 2050 yılında 10 üyesinden 6’sının dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında olacağını öngörüyor. 

Siz değerli okuyucularımızla yılın ilk yazısında buluşma imkânı bulduk. Tekrar yeni yılımızın öncelikle sağlıklı, sonrasında ise mutlu, huzurlu ve başarılı geçmesini diliyorum.

Güzel ve sağlıklı bir yıl geçirmeniz ümidiyle.