Mert Can DUMAN'ın 13 Aralık 2023 tarihli yazısı: Yeşil Dönüşüm Yolunda Engelleri Kaldırmak
Uzunca bir süredir bu satırlardaki konuşmamızı ayırdığımız yeşil dönüşüm ve sürdürülebilir kalkınma kavramlarının içinin boşaltılma riski, aslında insanlığın şimdilik sahip olduğu tek evi olan dünyanın, gelecek nesillere daha yaşanılır bir hâlde miras bırakılmasının önündeki en büyük engellerden birisi. Şu sıralarda düzenlenmekte olan 28. Birleşmiş Milletle İklim Değişikliği Konferansı’nın, küresel çapta rekor kıran sera gazı salınımının en büyük belirleyicisi olan enerji alanındaki salımın öncelikli mimarı fosil yakıtların merkezlerinden birisinde gerçekleşiyor olması, aslında sürecin ne kadar çelişkili bir yapıda ilerlediğinin de göstergesi.
Türkiye, uluslararası zeminde bir süredir sanayileşmenin başlangıcından itibaren büyüme ve kalkınma ihtirasıyla çevresel faktörleri önemsemeyen gelişmiş ülkelerin, iş faturayı ödemeye gelince gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeleri de masaya davet etmesini eleştiriyor. Öyle ki veriler hâlen sera gazı salınımında dünya ortalamasının çok üzerinde olanların gelir ve refah seviyesi yüksek ülkeler olduğunu gösteriyor. İş kirletmeye gelince kendini tutamayan ülkelerin sorumluluk almaktan uzak, faturayı herkese çıkartmacı yaklaşımı maalesef iklim değişikliğiyle mücadelede küresel bir uzlaşmanın da giderek daha zor bir hâle gelmesine sebep oluyor.
Dışarıda bunlar olurken geleceğimizin bir gereği olan yeşil dönüşüme odaklanma konusunda içerinin de olması gerektiği hızda adımlarını atamadığı bir gerçek. İklim değişikliğiyle mücadelemizdeki adımların dünyada örnek kabul edilecek adımlardan sayılması, yurt içinde özellikle bu sürece hazır olmamanın faturasının çok büyük olacağı sanayicilerin farkındalığını artırması gerekiyor.
Türk sanayiinin ve ihracatının çok büyük bir kısmını oluşturan KOBİ’lerin üçte ikisi, TÜRKONFED’in yaptığı araştırmada, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı ve yeşil dönüşüme uyumu kendileri için bir fırsat olarak gördüğünü ifade etse de yaklaşık %70’i henüz karbon ayak izini ölçtürmediğini de ekliyor. Bununla birlikte KOBİ’ler yeşil dönüşüm sürecinde en çok ihtiyaç duydukları alanların başında danışmanlık ve finansman geldiğini ifade ediyor. Diğer bir deyişle, dönüşmek isteyen firmalar nasıl dönüşeceği konusunda herhangi bir bilgiye sahip değil. Bununla birlikte bir de süreci yönetmek ve yürütmek için finansman konusunda sıkıntılar çeken firmalar, dönüşüme odaklanmaktan uzaklaşıyor.
Bu noktada TOBB’un koordinasyonunda firmaların sera gazı envanterini oluşturmak ve risk faktörlerini belirleyerek karbon ayak izi hesaplamasına ilişkin becerileri kazandırmak amacıyla yürüttüğü Kurumsal Karbon Ayak İzi Eğitimi, firmaların dönüşüm sürecini nasıl yöneteceklerine ilişkin bir yol haritası oluşturulması açısından çok kıymetli.
Bununla beraber geçtiğimiz günlerde duyurulan ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından koordine edilecek olan Yeşil Sanayi Destek Programı kapsamında Türk sanayiinin yeşil dönüşümünün sürdürülmesi ve firmaların başta güneş enerjisine ilişkin yatırımlarında finansman sağlaması amacıyla 450 milyon dolarlık bir kaynağın firmalara sunulacağı ifade edildi. Yukarıda bahsini geçirdiğimiz çalışmada firmaların yeşil dönüşüme doğru yolculuklarında karşılarına çıktığını ifade ettikleri engellerin ilk ikisi danışmanlık ve finansman sorunlarına ilişkin üretilen çözümler, firmaların dönüşüme odaklanmasını sağlayacak.
Güzel ve sağlıklı bir hafta geçirmeniz ümidiyle...