Mert Can DUMAN'ın 5 Haziran 2024 tarihli yazısı: Büyüme Dengeleniyor

Geçtiğimiz haftaki buluşmamızda salgından bu yana Türkiye ekonomisinin büyüme görünümüne değinerek 2023 yılının sonuyla birlikte tüketim tarafını baskılayacağını değerlendirdiğimiz faiz artışlarının etkilerini tartışmıştık. Geçen haftaki değerlendirmelerimizin üzerine 2024 yılının ilk çeyreği için gelen büyüme istatistikleri de bu tartışmalarımıza destek sağladı. Yılın ilk çeyreğinde yıllık bazda %5,7 büyüyen Türkiye ekonomisinin bileşenlerine baktığımızda geçtiğimiz çeyreklere nazaran daha dengeli bir patikanın izlendiğini görüyoruz. Gelin büyümenin detaylarına birlikte eğilelim.

2023 yılının ilk çeyreğinde büyümeye 11,2 puan katkı sağlayan özel tüketimin bu çeyrekteki katkısı 5,5 puana gerilese de büyümenin en büyük bileşenini halen özel tüketim harcamaları oluşturuyor. Ancak özel tüketim harcamalarının 2021 yılının ilk çeyreğinden bu yana en düşük seviyesine gerilemesi, enflasyonla mücadelenin sürdürülebilirliği açısından önemli bir gelişme. 2023 yılıyla birlikte devam eden deprem kaynaklı kamu harcamalarının büyümeye katkısı bu çeyrek için 0,5 puan olurken felaketin yaralarını sarmak amacıyla devam eden inşaat ve teçhizat yatırımları bu çeyrekte de artış göstererek büyümeyi desteklemeyi sürdürdü. Bu çeyrekte dikkat çeken bir unsur da yatırım harcamalarının büyümeye 2,6 puan katkıda bulunarak güçlü seyrini devam ettiriyor olması.

Uzunca bir sürenin ardından değişen bir dinamik ise net ihracat kaleminden geldi. 2023 yılıyla birlikte yavaşlayan ithalat ile birlikte yükselen net ihracatın ilk çeyrekte %5,7 düzeyinde gerçekleşen büyüme oranına katkısı 1,6 puan ile 2022 yılının üçüncü çeyreğinden bu yana ilk kez pozitif tarafta gerçekleşti. Böylece iç talep ile dış talep arasında 2022 ve 2023 yıllarıyla birlikte derinleşen farklılığın kapandığını görüyoruz.

Sektörler itibarıyla değerlendirmemize ise tarım sektörüyle başlamak gerekiyor. Geçtiğimiz çeyrek daralarak büyümeyi aşağı çeken tarım sektörü bu çeyrekte büyümeye katkı sağlayarak diğer sektörlerin yanında büyümeyi yukarı çeken unsurlardan birisi oldu. Büyümenin dengelenmesi kadar sürdürülebilirliğinin de bir göstergesi olan sanayi sektörünün büyümeye katkısı bu çeyrekte 1 puan olurken inşaat sektörü üst üste ikinci çeyrekte büyümeyi yukarı çeken sektör oldu. Geçtiğimiz yılın ilk çeyreğinde adeta yıldız sektör olan finans ve sigorta hizmetleri büyümeye 0,8 puan katkı sunmuştu. Finans ve sigorta sektörünün bu çeyrekteki büyümeye katkısı 0,1 puana gerilerken gayrimenkul faaliyetlerinin katkısı ise 0,2 puan oldu.

Önümüzde seçimsiz, ortaya konulan politikanın kararlılıkla uygulanabileceği uzunca bir dönem var. Mayıs ayıyla birlikte tepe noktasının gördüğümüz enflasyonla mücadelenin önemli bir ayağını oluşturan özel tüketim harcamalarının rasyonel düzeylere gerilemesi önemli. Ancak Mayıs ayı dış ticaret istatistikleriyle yeniden vurgulamakta fayda gördüğümüz tüketim malları ithalatının da makul seviyelere gerilemesi, enflasyonla mücadelenin sağlığı ve sürdürülebilirliği açısından önem arz ediyor. Önümüzdeki dönemde parasal sıkıştırma adımlarının tüketim harcamalarını daha da kısacağı öngörülüyor. Bu noktada, ihracat pazarlarımızdaki toparlanmanın hızlanması net ihracat yoluyla büyümemizin önünü açabilir.

Bugün 5 Haziran Dünya Çevre Günü. Üzerinde yaşadığımız gezegenimiz, yaşamı paylaştığımız her türlü canlıyla birlikte güzel. Doğaya ve çevreye saygı duyalım, geleceğimiz için dünyamızı hep birlikte koruyalım.

Güzel ve sağlıklı bir hafta geçirmeniz dileğiyle.