Utku KABAKCI'nın 13 Mart 2024 tarihli yazısı: Dijital Eşitsizlik
Günümüzde hem devletlerin hem de bireylerin dijital yeniliklerin hızına yetişerek uyum sağlayabilmeleri olmazsa olmazdır. Aksi durumda bilhassa; sağlık, eğitim, enerji gibi stratejik ve hayati önemi olan alanlarda uyum sağlayanlar ile arada derin bir uçurum ortaya çıkacağı aşikâr. Üstelik bu asimetrik işleyiş, her geçen gün daha da ezici bir hâl alır. Yani dijitalleşme ve yapay zekâ destekli uygulamalar, kimilerinin iddiasının tersine sınıflar arasındaki ayrımı küçültmediği gibi büyütür. Fakat yine de ironik bir şekilde bu vaat ile pazarlanır.
Dijitalleşme ve yapay zekâ, şüphesiz bazı kolaylıkları hayatımıza getirdi ve getirmeye de devam edecek. Ancak sadece olumlu taraflarına odaklanılarak doğurabileceği muhtemel tehlikeleri ıskalamak ve eşitsiz erişim problemini görmezden gelmek, bizleri olumsuz neticelerle yüzleşmeye sürükleyebilir.
Dünya Bankası tarafından 2023 yılına dair hazırlanan Dijital İlerleme ve Eğilimler Raporu, bir yandan çeşitli sahalarda ülkelerin dijital teknoloji üretimi ve kullanımı hakkında ayrıntılı bir çözümleme sunarken bir yandan da dijital hizmetlere ulaşımda ülkeler arasındaki farklılıkları görünür kıldı. Raporun bulguları üzerinden banka tarafından yapılan açıklamada, düşük gelirli ülkelerde dört kişiden sadece birinin internete erişebildiği aktarıldı. Ayrıca rapor, Afrika'nın en pahalı internet bağlantısına eriştiğini ve dijital finansal hizmet alımında en düşük seviyede bulunan bölgelerin ise Orta Doğu ve Kuzey Afrika olduğunu somut bir şekilde ortaya çıkarttı.
Rapor, bizlere ileri teknolojinin sağladığı imkânlara erişebilmenin bazı ülke ve coğrafyalar için pek de kolay olmadığını gösteriyor. Öyleyse bu eşitsizliğin meydana getirebileceği sorun ve çözüm yolları üstüne kafa yorulması şart. Çünkü internete erişebilenler için çağın sunduğu fırsatları yakalamak mümkün olacakken erişemeyenler ise oldukları yerde sayacak. Günümüzde aynı yerde çakılıp kalmak, sadece ilerleyememek değil, geriye gitmek anlamına geliyor.
Değindiğim hususlarda mutlak bir eşitliğin sağlanamayacağının ayırdında olmakla birlikte görece düşük gelirli ülke ve bireylerin dezavantajlı konumunun mümkün olduğunca iyileştirilebilmesi için devletlerin, uluslararası kurum-kuruluşların insani değerleri önceleyen ortak bir akıl ve plan doğrultusunda hareket etmesi gerektiği kanaatindeyim. Yoksa ilerleyen dönemlerde dijital hizmetlerden faydalanma konusundaki eşitsizlik, çok daha büyük ve ciddi bir sorun olarak karşımıza dikilecek.