Sedat SADİOĞLU'nun 16 Mayıs 2024 tarihli yazısı: İbadetleri Anlamak

Gören Göz – 67/1: Dünyanın Tarifi

Harun Reşit zamanında yaşamış olan Mansur-i Ammar hazretleri,  dünyayı bir ‘arslan’a benzetmiştir. Âlime göre dünyanın yirmi tarifi vardır ve şöyle yapılmıştır;  (İlk 16 tarif arslan ile ilgilidir.)

1-   gözü;        hırs

2-   kulağı;       aç gözlülük

3-   başı;         bilgisizlik

4-   yüzü;         yalan

5-   burnu;       zevk ve eğlenceye düşkünlük

6-   ağzı;          sapıklık

7-   boynu;      cimrilik

8-   göğsü;       büyüklenme

9-   sırtı;           kıskançlık

10- karnı;        uzun süreli plân(lar)

11- kalbi;         Allah’ı tek ilâh kabul etmemek

12- ciğeri;        şüphe

13- ayakları;    büyük günahlara koşmak

14- pençeleri;  şehvet 

15- kasları;      övünmek

16- kuyruğu;   hile… Âlim, tespitlerine ve benzetmelerine devamla;

17- dünyaya özenmek; bağlanmak, her şeyi unutmak

18- dünyayı istemek;  hasta olmak

19- dünyayı aramak;  kâlbi bozulmak

20- dünyaya tutulmak;  dünya için ölmek

(Bunlardan korunmak için ve son olarak da; “ölçülü” ve “dosdoğru” olmayı öneriyor.)

“Ey Yüce Allah’ım; ‘…Bizi doğru yola, nimet verdiğin kimselerin yoluna ilet. Gazaba uğrayanların ve sapanların değil!’…Âmin!” (Fatiha Suresi, 6 ve7.Ayetler)

Gören Göz – 67/2: 54 Farz Üzerine Bir Değerlendirme

Günümüzde, Kur’an okumaya yeni başlayanlara ve özellikle Kur’an kurslarındaki öğrencilere, İslâm’ın ve imanın şartları ile uyulması gereken farzlar anlatılır. Bu bilgiler standart ve yazılı bilgilerdir. “32 farz” ayrıdır, “54 farz” ayrıdır ve 72 adet “büyük günahlar” ise ayrıdır. Bütün bunları, kolaylıkla “ilmihâl” kitaplarında bulabiliriz. Bu bölümde, önemli gördüğüm birkaç farz üzerinde duracağım. Önce bu farzları yazalım;

1.  42.Farz; “Yeterli miktarda rızık kazanmak için çalış!” 

2.  9.  Farz; “Kanat et!”

3.  30.Farz; “Kalbini temiz tut!” 

4.  45.Farz; “Kalbini günahtan temizle!”

42.Farzı tekrar yazarsak; “Geçiminize yetecek kadar olan işler için çalış ve kazan. Bu kadar geçimlik size yeter, çünkü fazlası sizi yoldan çıkartır!” diye anlatıla gelmiştir.

9.Farzı tekrar yazarsak; “Her şeyde haddini bil, her şeye itiraz etme. Hem kendi başına, hem de bizim başımıza sıkıntı olacak yeni şeyler icat etme, efendi ol, saygılı ol ve en önemlisi kanaatkâr ol!” diye anlatıla gelmiştir.

İşte yaklaşık 1400 yıldan bu yana, Müslümanları gelişmekten alıkoyan ve ne yazık ki eksik olarak aktarılan ve öğretilen iki farz! Bu talihsiz yorumlar, girişimci Müslümanların, girişimci kişilerin (özellikle şirketler) ve geliştirici işlerin önünü tıkamıştır ve halen de tıkamaktadır.

Şimdi, vermesi gereken asıl öğreti ve mesajları yazalım;

42.Farz; (Dikkatli ol!) Fazla rızık seni yoldan çıkartmasın!” 

9.Farz; “Çalış, çabala ve her türlü cazibeye (dünya nimetlerine) rağmen (yaşantında) kanaatkâr olmayı bil!”

Aşağıda konuyla ilgili bir ayet verilmiştir;

“Vakta ki (vakti geldiğinde) o genç yiğitler mağaraya çekildiler. Şöyle niyaz ettiler: «Ulu Rabbimiz! Katından bir rahmet ver ve şu davamızda doğruluk ve muvaffakiyet ihsan eyle bize!»” (Kehf Suresi, 10.Ayet)

Bir Şiir: EMANET

Emanet; bir ucundan tutar

Gerektiğinde varlığını sunar

-hanesine sevap yazılır!

Emanet; her türlü hastalanır

Ateşlenir, acılarla kıvranır

-hanesine kefaret yazılır!

Emanet; toprak altında kalır

Boğulur, ateş içerisinde kalır

-hanesine şehit yazılır!

Emanet; vatan için coşar

Ölür, dirilir tekrar koşar

-hanesine nübüvvet yazılır! …(Sedat SADİOĞLU)

(Not: kefaret; günahın bağışlanması için Cenâb-ı Allah’ın koyduğu bedeldir. Nübüvvet ise; peygamberlik görevi/makamı anlamındadır.)

“Rabbim, bana ilim ve hikmet ver (-ki faydalı işler yapabileyim ve sevaplarım artsın) ve beni (bu güzel halimle, cennetlerine doğrudan yerleştirdiğin) salih kullar arasına kat.” (Şuara Suresi, 83.Ayet )

İlmihâllerdeki 30. ve 45. farzları okuduğumuzda ise, İslâm’a ısındırmak istediğimiz ve bunun için çalıştığımız herhangi birisinin aklından şunların geçmesi (bile) mümkündür;

- Demek ki, kalp kirli olabilmektedir!

- Demek ki, kalp günah işleyebilmektedir!

- Demek ki, kalp hastalıklı olabilmektedir!

- Demek ki, kalp şeytanla dolu olabilmektedir! 

Belki bunları okuyan ve düşünen kimseler, elbette kâlplerine düşman olmayacaklar ancak, kalplerindeki her şeyden vesveseye kapılıp korkabileceklerdir. Bu, insanı şu sonuca da götürecektir; kişi Allah’tan önce, kalbinden ve yapacaklarından korkarak hareket edecektir. Bu da onu her işinde ya da ilişkilerinde beceriksiz, çekingen ve başarısız kılabilecektir. Başarısız bir Müslümanın, bırakın insanlığa ve ülkesine, kendisine faydası olabilir mi?

30.Farzı tekrar yazarsak; “Kalbini rahatlatacak olan, helâl ve iyi şeylere alıştır!” 

45.Farzı tekrar yazarsak; “Kalbini karartacak olan şüpheli şeylerden, haramlardan ve günahlardan uzak tut!” 

Konuyla ilgili bir ayet;

Ve Rablerinin rızasını arzu ederek, sabah akşam O’na yalvarıp yakaran kimselerle birlikte sen de sabret! Dünya hayatının çekiciliğine aldanıp da sakın onları gözden çıkarma! Ve (şeytanın) ayartıcı arzularına uyarak, işi gücü aşırı uçlarda dolaşmaya döktüğü için (akıl eden) kalbi kendisini zikrimize karşı duyarsızlaştıran kimselere de uyma!” (Kehf Suresi, 28.Ayet)

“Yüce Allah’ım, ‘yukarıdaki öğreti ve mesajları okuyan değerli âlimlerimizin kalplerine ilhamlar ver! Bu ilhamlarla faydalı işler yapmalarını sağla!’ Şüphesiz Sen’in her şeye gücün yeter… Âmin!”

(NOT: Altmışyedinci bölümün sonu…)