Ahmet KÖPRÜLÜ'nün 05 Haziran 2023 tarihli yazısı
Türkiye’de geçim sıkıntısı çeken kitleleri en fazla zorlayan yüksek kiralar ve gıda fiyatlarındaki artış, yeni ekonomi yönetiminin en önemli gündemi olacak. TÜİK tarafından açıklanan Nisan ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 43,68, aylık 2,39 olmuştu. Bu yazının yazıldığı saatlerde ya da bir gün sonra TÜİK Mayıs ayı enflasyon rakamlarını açıklamış olacak. “İstanbul Enflasyonu”nun Türkiye enflasyonunun üzerinde çıkacağı ortada. İstanbul Ticaret Odasının (İTO) her ay perakende fiyatları ile ilgili enflasyon rakamları TÜİK’ten daha önce açıklanmıştı. Haziran ayı başında açıklanmış olan “İstanbul Enflasyonu”nda perakende fiyatlarda yıllık yüzde 56,05’lik bir artış tespit edilmişti.
“İstanbul Enflasyonu” olarak nitelendirilen ve her ay gerçekleştirilen araştırma, birkaç ay önce Türkiye enflasyonundan 20 puan yukarıda seyrediyordu. TÜİK’in enflasyonunun düşmeye başlaması ile bu fark 10 puana kadar düştü. Ancak her şartlarda İstanbul enflasyon rakamlarının, Türkiye endeksinin üzerinde bir rakamda yükselme eğiliminde olacağı biliniyor. Hızlı nüfus hareketleri ile ortaya çıkan talep artışı ve gıdaya ulaşımın maliyetinin yüksek olması gibi başlıca ekonomik ve sosyal etmenler İstanbul enflasyonunu artırmakta. Bu negatif etkilenmeler ortadan kalkmadıkça da İstanbul’da fiyat artışlarının önüne geçmek imkânsız görünüyor.
İstanbul Ticaret Odası tarafından her ay uzman kişilere yaptırılan “İstanbul Enflasyonu” araştırmasının tam adı perakende fiyat hareketlerinin de bir göstergesi olan “İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi”. Her ay açıklanan bu endeksin bu kadar kabul görmesinin nedeni ise İstanbul’da yaşamın artık daha pahalı hâle geldiğinin, ekonomik hayatın göbeğinde bir kurum olan İstanbul Ticaret Odası tarafından tescillenmesi.
Bu kapsamda “İstanbul Enflasyonu” sıradan rakamlardan oluşmamakta ve rakamlardaki her bir sayılık artış beraberinde bir ekonomik ve sosyal gerçeği de sürüklemektedir. Ancak daha önemlisi, “İstanbul Enflasyonu”ndaki yükseliş Türkiye’deki perakende fiyatlarını da olumsuz etkilemektedir. Türkiye’nin ticaret merkezi ve sanayi mallarının üretim üssü “megakent” İstanbul’da yaşamın giderek pahalılaşması ÜFE/TÜFE’de de artışlara neden olmakta, Türkiye’yi de pahalılaştırmaktadır. Aynı şekilde İstanbul ile neredeyse bütünleşen Kocaeli de bu denkleme dâhildir. Bu iki il birlikte ele alındığında hayat pahalılığı ve üretim maliyetleri ÜFE/TÜFE’yi de tetiklemektedir. Sonuç olarak İstanbul ve çevresindeki perakende fiyatlarındaki artışlar, yüksek konut ve iş yeri kiraları, yüksek üretim maliyetleri, yüksek ulaşım maliyetleri ve kabul edilemez oranlara ulaşan sığınmacıların neden olduğu arz/talep dengesizliği ile şekillenen “İstanbul Enflasyonu”, Türkiye enflasyonuna da “momentum” uygular hâle gelmiştir.