Mahmut ÇOLAK'ın 9 Şubat 2024 tarihli yazısı: İşverenlerimizin Dikkatine
Bu yazımda işçi çalıştıran işverenlerimizin dikkatini çekmek istedim. Dikkatini çekmek istedim derken, elbette işverenlerimizi yönlendirici çalışma mevzuatı açısından bir takım tecrübelerimi paylaşarak katkıda bulunacağım. Tabiri caizse dost acı söyler düsturu ile yaklaşacağım.
Kayıt dışı işçi çalıştırılmamalıdır. Kayıt dışı işçi, çalıştığı halde SGK bildiriminin hiç yapılmaması ve/veya çalışmadığı halde SGK bildiriminin yapılmasıdır. Çalıştığı halde SGK bildiriminin yapılmaması, işverenlerin idari para cezası ile karşılaşmasına, iş kazası durumunda yapılan tüm masrafların işverenlerden tahsil edilmesine, SGK tarafından bağlanacak maaşın işverenlere rücu edilmesine, sigorta primlerinin gecikme cezası ve zammı ile birlikte tahsil edilmesine, prim teşviklerinin geçici bir süre iptal edilmesine neden olur, işverenlerin defter ve belgeleri denetim elemanları tarafından incelemeye alınır, savcılığa suç duyurusunda bulunulur.
İşe alınacak personelin işe giriş bildirgesi işe başlamadan en az 1 gün önce SGK’ ye verilmelidir. İşe alınacak personel deneme süresinde olsa dahi sigortalı çalıştırılmak zorundadır. Aksi halde, işverenlere idari para cezası uygulanır. İşten çıkarılan personelin işten ayrılış bildirgesi 10 gün içinde SGK’ ye verilmeli, aksi halde idari para cezası uygulanır. Sigortalının işten ayrılma nedeni ne ise gerçeğe uygun bir şekilde işten ayrılma kodu yazılmalı, aksi halde personelin gereksiz bir şekilde işsizlik ödeneğinden yararlanmasının tespiti durumunda söz konusu işsizlik ödeneği işverenlerden tahsil edilir, resmi belgede sahtecilik yapıldığı gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunulur.
İşveren tarafından kararlaştırılan ücret işçiye tam ve zamanında ödenmelidir. Bu gerçek ücretin prime esas kazanç tutarı hesap edilerek SGK’ ye bildirimi zorunludur. Ücretin tam ve zamanında ödenmemesi işçi için iş sözleşmesinin haklı nedenle fesih hakkını doğurur. Bu durumda işçiye kıdem tazminatı ödenmesi zorunludur. Gerçek ücretin SGK’ ye bildirilmemesi idari para cezasını gerektirir, prim ve prime ilişkin gecikme cezası ile zammı uygulanır.
İşveren çalıştırdığı işçisinin gerçek ücretini ödemeli ve çalıştırması gerektiği sayıda işçi çalıştırmalıdır. Sektör denetimlerinde işçiye ödenecek gerçek ücret ve çalıştırılması gereken işçi sayısı önemlidir. Şöyle ki, bir mühendislik bürosunda mühendisin maaşı ile yemek işini yapanın veya şoförlük yapanın maaşı aynı olmamalıdır. Bu hayatın olağan akışına aykırılık teşkil eder. Bu durumda yapılan denetimde tüm çalışanların ücretleri SGK Müfettişleri tarafından tespiti yoluna gidilir. Denetimde, işverenlere idari para cezaları uygulanır, primler tahsil edilir. İşverenler işyerinde çalıştırması gerektiği sayıda işçi çalıştırmalıdır. Örneğin; bir lokanta işyerinde 50 masanın olduğu, 1 tavuk döner, 1 et döner, 1 ızgara hizmetinin olduğu varsayıldığında; bu işyerinde en azından tavuk döner için 1 işçi, et döner için 1 işçi, ızgara için 1 işçi, 50 masa için 5 işçi, kasa için 1 işçi, bulaşık için 1 işçi, temizlik için 1 işçi, vale için 1 işçi çalıştırılmalıdır. Aksi halde, kayıt dışı çalışma olduğu kabul edilerek asgari işçilik değerlendirilmesine gidilir. Sonucunda işverenlere idari para cezası uygulanır, primler gecikme cezası ile tahsil edilir, prim teşvikleri geçici bir süre iptal edilir.
İşverenler çalışanları ile ilgili tüm bildirimleri, uyarıları, görevlendirmeleri yazılı olarak yapmalıdır. Aksi halde, gerek denetimlerde gerekse arabulucuda gerekse de iş mahkemelerinde işverenlerin durumu ispatlamaları mümkün olmaz. İşveren lehine sonuçlanması gerekirken aleyhine bir sonuç ortaya çıkar.
Özlük dosyalarının düzenlenmesine özen gösterilmelidir. Şöyle ki, işçinin işe başlamadan önceki süreçten işe başladığı an ve işten ayrılma anına kadarki süreçte işçi ile ilgili olan tüm bilgi ve belgelerin yer aldığı bir önemli belgedir. Bu dosyanın mevzuata uygun olarak düzenlenmesi işverenlerin işini kolaylaştıracak, gerek idari makamlarda gerekse de adli makamlarda işverenler lehine önemli bir rol oynayacaktır.
İş sağlığı ve güvenliği konularında işyeri ister az tehlikeli ister tehlikeli isterse de çok tehlikeli olsun iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına azami ölçüde uyulmalıdır. İşçinin iş kazası sonucu meslekte kazanma gücünün en az %10’unu yitirmesi veya ölmesi durumunda işverenlere telafisi imkânsız sonuçlar ortaya çıkarabilir.
İş sözleşmeleri işyeri şartlarına uygun düzenlenmelidir. İş sözleşmelerinde rekabet yasağı, sır saklama, cezai şart, ücretlerin gizliliği gibi hususlara yer vermelidir.
Ücret hesap pusulalarında özellikle fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücretine yer verilmelidir. İlgili ayda bu ücret unsurları varsa ücret tutarları yazılmalı, yoksa da karşılarında sıfır olarak yazılmalıdır. Ücret hesap pusulalarının işçiye verilmesinde imzalarının alınmasının zorunlu olmamasına rağmen ileride söz konusu ücretlerin ödenmediğinin iddia edilmesi durumunu göz önünde bulundurarak “bu pusulada yer alan tüm ödeme kalemlerini kabul ediyorum, itirazım yoktur, banka hesabıma aynen yansıtılmıştır” şeklinde el yazısı ile ibare alınmalıdır veya matbu olarak yazıldığında “okudum ve itirazım yoktur” şeklinde bir el yazısı ile imzasının alınması uygun olacaktır.
İşverenlerin hangi ödemelerin prime tabi, hangi ödemelerin prime tabi değil; hangi ödemelerin kıdem tazminatı hesabına tabi, hangi ödemelerin kıdem tazminatı hesabına tabi değil, hangi ödemelerin ihbar tazminatı hesabına tabi, hangi ödemelerin ihbar tazminatı hesabına tabi değil hususlarını iyi irdelemelidir. Aksi halde, eksik prim halinde idari para cezası, primlerin tahsili; fazla kıdem ve ihbar tazminatı gibi durumlarla karşılaşma ihtimali yüksek olacaktır.
İşverenlerimizin yukarıda belirtilen temel ilkelere hareket etmeleri işverenlerimizi idari para cezalarından, primlerin gecikme cezası ve zammı ile birlikte tahsil edilmesinden, prim teşviklerinin iptalinden, ilgili makamlara suç duyurusunda bulunmasından koruyacaktır.
Sevgi ve saygılarımla.
Sosyal güvenlikle hoşça kalınız.