Utku KABAKCI'nın 28 Temmuz 2023 tarihli yazısı: Partizan
Yanılmaz(!) bir formülü avuçlarının içinde tuttuğunu düşünen partizan, sahip olduğu bu formül ile tüm engellerin üstesinden geleceğine inanır. Bu sebeple partizan, mensubu olduğu aidiyetin kendisine bir lütuf olarak sunduğu bu formülü yüceltir ve muhafaza edebilmek adına her türlü fedakârlıkta bulunmaktan geri durmaz. Çünkü bu formül vasıtası ile girdiği savaşlardan zaferle çıkacağına dair mutlak bir inanç besler.
Partizan, kendi dünya görüşünden ve mensubu olduğu partiden başkasına itibar etmez. Partizanı ayırt eden önemli özelliklerdendir bu aşırılık hâli. Partizan, aidiyetine koşulsuz, sorgusuz destek verir ve her zaman için haklı olanın kendisi olduğunu düşünür. Bu tavır da aşırılığı meydana getirir. Partizan, her daim iyi, doğru olanın kendisi; kötü olanın ise “öteki” olduğuna inandığı için aşırılığını meşru olarak kabul eder. Bu yüzden de her an için aidiyetini, ideolojisini ve liderini hararetli bir biçimde savunmaya hazır bir ruh hâlinde olan partizan, bu motivasyonunu kaybetmediği müddetçe parçası olduğu aidiyet içindeki yerini de sağlamlaştırmış olur. Sorgulamayarak itaat eden partizan, sadakati ile mensup olduğu aidiyet zümresi içinde takdir toplar. Aidiyetinin değerlerini sorgusuz sualsiz kutsamak ve bu kutsallar uğruna savaşmak için sabırsızlanmak partizanın cesaretinin ve sadakatinin ölçütü olarak kabul edilir. Aidiyette önemsenen, partizanın her koşulda sadakatini ve cesaretini kanıtlamak için gönüllü olmasının sağlanmasıdır.
Partizanın ayırt edici özellikleri
Partizanı diğerlerinden ayırt eden en önemli vasfı, ideolojisinin her zaman ve her koşulda kendisini haklı çıkartacağına duyduğu sarsılmaz inancıdır. Bu sebeple ideolojisini ve liderini sorgulamaz, biat eder. Partizan, bütün kötülüklerin kaynağı olarak “öteki” olanı görür. Partizanı harekete geçiren, sloganlar ve marşlardır. Partizan, ideolojisini canlı tutan bütün sembolleri (bayrak, marş vb.) yüceltir ve kendisiyle aynı politik görüşe sahip olanları “kardeşi” olarak kabul eder. Bu nedenle de kendisi gibi düşünen insanlarla (kardeşleriyle) birlikte yaşamayı arzu eder. Farklı düşünen ve davrananların ise dışlanması gerektiğini savunur. Bu da kitle hareketi mensuplarının, partizanların zamanla birbirlerine daha fazla benzemeleri sonucunu doğurur.