Sedat SADİOĞLU'nun 1 Haziran 2023 tarihli yazısı: Zora Dayanmak ve Kurtuluş
Gören Göz – 18/1: Balık Kılçığı Diyagramı
Bu başlığı görenler, hemen bir anlam veremeyebilirler ancak, aşağıdaki (aktarılan) hadisi okuduktan sonra (beni) daha iyi anlayacaklardır. Benim bu başlıkla ilgili düşüncem ise, ‘balık kılçığı diyagramı’nı Peygamber efendimizin (s.a.v.) ilk kez hayata geçirdiği şeklindedir.
Açıklayıcı bilgi: Sorun çözme tekniklerinden olan “balık kılçığı diyagramı” birçok alanda kullanılmaktadır. Neden-sonuç ilişkisini irdelemektedir. Diğer (Neden-Sonuç) adını ise, bir Japon toplum yazarı olan İshikawa’dan alır. Aşağıda (işletmelerin çok kullandığı) basit ve standart bir örnek diyagram verilmiştir;
Abdullah ibni Mesud Hazretleri (r.a.) anlatıyor: Birgün Hz. Peygamber (s.a.v.), yere dosdoğru bir çizgi (Sıratı Müstakîm’i) çizdi ve; “Bu, insanı Allahu Tealâ’nın rızasına kavuşturan, Sıratı Müstakîm’dir!” buyurdu. Sonra, bu yolun iki tarafına, balık kılçığı gibi, eğik çizgiler çizip, “Bunlar da, şeytanların saptırdığı fırkalara ait yollardır!” buyurdu.
Görüldüğü üzere, bir kimse, Allah’a ulaşmayı kalben dilemeden, yani Allah ve Resûlüne itaat etmeden dini yaşamak isterse, muhakkak Sıratı Mustakîm’den sapan yolara girer. Gerçekten Allahû Tealâ’nın rızası, Kur’ân-ı Kerim’de 7 safhada kemale erer. Allah’a ulaşmayı kalben dileyen herkes, Sıratı Müstakîm’de birinci safhadaki rızaya kavuşmuş (kurtulmuş) demektir.
Buradan yola çıkarak (ve muhtemel olarak), sevgili Peygamberimizin (s.a.v.), aşağıdakine benzer bir balık kılçığı diyagramı çizdiği söylenebilir;
“Rabbimiz Allah’tır! deyip de sonra doğru gidenler var ya, onlara kesinlikle hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir!” (Ankaf Suresi, 13. Ayet)
Bir şiir: Kur’an-ı Kerim
Allah’ın güzel nuru tecelli etti
Doğdu Kur’an güneşi, karanlık bitti
Ramazan ayının yirmiyedinci gecesi
Ogün, gecelerden ‘Kadir Gecesi’
Kur’an-ı Kerim, bu gecede indi!
Yüce Allah (c.c.), biz Müslümanları Sıratı Müstakîm üzerine ve dosdoğru olan kullarından eylesin… Amin!
Gören Göz – 18/2: Kütüb-i Sitte
Kütüb-i Sitte, Peygamber Efendimizin (s.a.v) hadis-i şeriflerini ihtiva eden altı kitaba verilen isimdir. Bu altı kitap, İslâm âlimlerince, Kur’an-ı Kerim’den sonra en sahih (geçerli) kaynak olarak kabul edilmiş ve her zaman büyük itibar görmüştür.
Bu hadis kitapları (bilgi vermek amacı ile) şunlardır;
1. Kitap: Câmiu’s-Sahîh. Müellifi İmam Buhâri (r.a)’dir. Eserde 7.375 hadis-i şerif vardır.
2. Kitap: Câmiu’s-Sahîh. Müellifi İmam Müslim (r.a)’dir. Eserde 3.033 hadis-i şerif vardır.
3. Kitap: Sünen-i İbn Mâce. Müellifi İbn Mâce (r.a)’dir. Eserde 4.341 hadis-i şerif vardır.
4. Kitap: Sünen-i Tirmizî. Müellifi İsa Et-Tirmizî (r.a)’dir. Eserde 3.956 hadis-i şerif vardır.
5. Kitap: Sünen-i Ebû Davud. Müellifi Ebû Davud (r.a)’tur. Eserde 4.800 hadis-i şerif vardır.
6. Kitap: Sünen-i Nesâî. Müellifi İmam Nesâî (r.a)’dir. Eserde 5.724 hadis-i şerif vardır.
Bazı âlimler, Sünen-i İbn Mâce yerine, Sünen-i Dârimî’yi, bazıları ise el-Muvatta’yı, Kütüb-i Sitte içerisinde saymışlardır. Aktarılan hadislerin toplam sayısı 28 binden fazla olmakla beraber, bir çoğu ya aynı yada benzer niteliktedirler. Bundan dolayıdır ki, bunlara “Kütüb-i Sitte” denilmektedir. (Açıklama: Sahih olup da şüphe duyulmayan net hadis sayısının ise yaklaşık 5.000 olduğu üzerinde durulmaktadır. [Yazarın eklemesi])
Yüce Allah (c.c.), biz Müslümanları Kur’an’ı ve hadisleri iyi idrâk eden ve uygulayan kullarından eylesin… Amin!
Gören Göz – 18/3: Rahat Yaşamın Sırrı
Ünlü bir düşünüre sormuşlar; “Rahat yaşamının sırrı nedir?” Düşünür cevap vermiş;
“Masraflarımı kısmak yolu ile kendimden borç alıyorum. Rahatlığımın sırrı budur!”
Biraz düşünecek olursak, buradaki rahatlık; dertsiz, problemsiz bir yaşamın yanında, az şeye kanaat getirilerek de yaşamaktır. Bu da, zaten yüce dinimizin, her türlü “israf haramdır!” anlayışına da karşılık gelmiyor mu? Ayrıca, halk arasında duyarız; “Malın mı var derdin var!” Buna son zamanlarda (ne yazık ki) şu da eklenmiş durumdadır; “Çocuğun mu var derdin var!”
Yaşamak için, maldan, mülkten, çocuktan ve diğer hayati kaynaklardan (besin gibi) vazgeçecek değiliz, ancak ölçülü olmamız gerekmektedir. Buradaki mesaj “ölçülü olmak!” şeklinde anlaşılmalıdır.
Bir şiir: İsraf
Aşırı tüketim, israfa,
İsraf da sebep olur yokluğa…
Her yıl yarım milyar insan,
Açlıkla karşı karşıya…
Çağın en büyük sorunu,
Açlık ve savurganlıktır…
Müslüman savurmayandır,
Bilir ki, israf haramdır…
Yüce Allah (c.c.), biz Müslümanları bilinçli, her şeyde ölçülü düşünen ve ölçülü davranan kullarından eylesin… Amin!
Gören Göz – 18/4: Bu Da Geçer Ya Hû!
Sabır telkin ederken kullandığımız bu sözün ortaya çıkışı, Bizans dönemine kadar gider. Bizanslılar, zor bir işe giriştikleri zaman “bu da geçer” anlamına gelen “k’afto ta perasi” demekteydiler. Selçuklular zamanında (bu deyişten etkilenerek), Farsça olarak “in niz beguzered” denildi. Osmanlılar döneminde ise, Türkçe söylenip, tekrar “bu da geçer” şeklini aldı. Derken, tekkelerde ve dergâhlarda da benimsendi ve sonuna “ya Hû” eklendi.
Bu haliyle, Müslümanların temel erdemlerinden biri olan “sabıra davet”, “sabrı hatırlatma” ve “sabrı tavsiye etme” sözlerini ihtiva eder oldu. Nitekim İstanbul işgal edildiğinde şehirdeki tüm esnaf dükkânlarına, “bu da geçer ya Hû” levhaları asılmış, şehir halkı birbirine bu yolla sabrı telkin ve tavsiye etmişlerdir.
Aşağıda konuyla ilgili, bir Sure ve meali verilmiştir;
- Vel asri… Asr’a yemin olsun ki!
- İnnel insane lefiy husr… İnsan gerçekten hüsrandadır.
- İllelleziyne amenu ve amilus salihati, ve tevasav Bilhhakk ve tevasav Bis-sabr… Ancak iman eden, ameli salih işleyen, Hakkı ve sabrı tavsiye eden(ler) hariç…! (Asr Suresi)
Yüce Allah (c.c.), biz Müslümanları sabırlı olan ve sabra davet eden kullarından eylesin… Amin!