Mehmet KÜÇÜKEKEN'in 1 Haziran 2024 tarihli yazısı: Astsubaylar Nerede?
Astsubayları çalışanı ve emeklisiyle kafelerde, restoranlarda, eğlence mekanlarında, kentin cazibe merkezlerinde ve tatil yörelerinde pek göremezsiniz.
Konserlerde, sinema, tiyatro ve spor müsabakalarında ise seyirci olarak nadiren görebilirsiniz. Fuar organizasyonları, seyahat turlarında ise ailecek belki görebilirsiniz.
Çalışan personelin ailesine ayıracak zamanı bile çok sınırlıdır, emeklinin bütçe imkanının sınırlı olduğu gibi.
Meydanlarda, mitinglerde, basın açıklamalarında emekli astsubaylar olarak sayıları son zamanlarda dev bir artış gösterse de bu tür faaliyetlere katılanların eskiden sayıları bir elin parmaklarını geçmezdi.
Acaba nerede bu astsubaylar diye merak etmediniz mi siz de?
Askerlikte mesai 24 saattir ve görevdeki astsubaylar her zaman her yerdedir. Sınırda hudut telinin yanında, gönderde dalgalanan Türk Bayrağının altında, siperde, karakolda, devriyede, nöbette, pusuda, operasyonda, tatbikatta, savaşta, sisli dağların doruklarında radarlarda, karlı ovaların ortasında konvoyda, çöl sıcaklarının altında sınır ötesinde, gece uyumadan sahur yapmakta, gündüz soğukta ikmalde, tatilsiz mesaide, iftarda ezansız oruç açmada, kışlada, intikalde, komuta kademesinde, geçici görevde, ek görevde, denetlemede, eğitimde, teyakkuzda, sorguda, nizamiyede, testte, kademede, atölyede, koruma görevinde, kantinde, zimmette, tedarikte, istihkamda, karargahta, yangında, kursta, içtimada, denizin dibindeki denizaltıda, seferde, afetlerde, olay yerinde, amfibide, arama-kurtarmada, silah başında, top atışında, zodyakta, üs’de, ormanın derinliklerinde, timde, sızmada, paraşütle atlamada, hedefi yok etmede, bomba imhada, merasimde ve bandoda, istihbaratta, nakilde, cephede, kriminalde, destek hizmetlerinde, mekanize birliklerinde, tankın içinde, gemide, helikopterde, uçak bakımında, vaka incelemesinde, silah ve araç tamirinde, asayiş ve güvenlik uygulamalarında, muhabere kanallarında, muharebe meydanlarındadır.
Astsubaylar kahramanlık, özveri, sadakat, aidiyet, cesaret, zeka, çeviklik, güç ve liderlik gerektiren tüm işlerde vardır.
Damarlarında asil kan, bedenlerinde vatana adanmış bir can taşırlar.
Ayrıca, Annelerin duasında, babaların gururlu duruşunda, eşlerin yüreğinde, çocukların heyecanlarındadırlar. Kendi memleketinde diyar diyar gezerek gurbeti yaşarken, gurbet türkülerini de en çok sevdiklerine dinletmektedirler.
Memurlar içinde en çok yurtdışına çıkan camia astsubaylardır. Ve karış karış bilirler gittikleri bölgeyi, gezmedikleri, ayak basmadıkları yer yoktur. Afrin’in, Mümbiç’in, Musul’un, Kerkük’ün, Libya’nın ve sınır ötesinde görev aldıkları her yerin sahibidirler. Gemi limandan ayrıldı mı aileden, memleketten uzun süre ayrı kalacakları seferdeler bize göre ise uzun bir seyahatte.
Astsubay sahaya çıktımı, operasyona gittimi sözlü iletişim tamamen biter, saat başı aramalar, gün içi konuşmalar, haftada bir kez de olsa görüntülü görüşmeler, aylarca haberleşme yoktur. Sadece hisler konuşur. Ve birbirlerinden uzakta olsalar da neler olduğunu kesinlikle hissederler; rüzgarın esintisinden, gökyüzünün renginden, kuşların sesinden, rüyaların büyüsünden, bulutların görüntüsünden…
Astsubay ve aile bireylerinin doğum günü kutlaması yoktur pastadaki mumu üfleyip birlikte kutladıkları, tüm aile bir aradayken doğum günü kutlamaları gibi geçen mutlulukları vardır bir ömür anı olarak yaşatacakları.
Astsubay ailelerinin kırk yıllık komşuları yoktur akşam çay içmeye davet edeceği, kırk ilde komşuları vardır her gün telefonla sohbet edeceği.
Çocuklarının ise anneleri kadar sevdiği bir öğretmeni yoktur, ‘’Anne’’ dedikleri her ilden ve bölgeden öğretmenleri çoktur.
Tapulu kendilerine ait evleri de yoktur astsubayların, tayin yerinde kendi evleri gibi oturdukları evlerini veren iyi yürekli ev sahipleri vardır.
Ve araçları da yoktur garaja çekip her gün tozunu aldıkları, sadece her tayin döneminde eşyalarını yükleyip taşıttıkları kırkayak kamyonu olan nakliyeci ağabeyleri vardır.
Eşyalarının bazıları ise kırık dökük, yıpranmış ya da eksiktir. Bazısı ilk tayin yerinde bırakılmış, bazısı kapı önünde durur halde taşımada zarar görmüş ve kullanılamaz duruma gelmiş. Ya tamir edilecek ya da atılacak ama önce eş görevden gelince karar verilecek. Yeni alınan eşyaların ise taksiti diğer tayin yerinde bile devam edecek. Eşyaların kaderi de, ailenin kaderi de, astsubayın kaderi de tayine bağlı!
Astsubay eşlerinden çalışmayan yoktur, bazılarının ikinci bir mesleki işi daha vardır. Astsubay göreve gidince eşi de evde hasret nöbeti tutmaktadır. Astsubay görevin yükünü omuzlarına aldığı zaman ise eşi de evin ve çocukların yükünü yüklenmektedir sırtına. Eşin biri iç görevde, diğer eş dış görevde; yalnız her iki vazife de kutsal…
Astsubay gazi olur, onur madalyasını bedeninde taşır, eşi de onu tamamlayan eksik uzvu olur bir ömür.
Astsubay şehit olur, eşi de onun şahadetiyle birlikte daha yaşarken ölür.
Astsubaylar emekli olduğunda ise yılların yorgunluğunu atalım derken maaş bağlama oranının düşüklüğü kapsamında yaşadıkları mali kayıp nedeniyle daha ilk aydan itibaren ekonominin zorluğu ile tanışırlar. Yıllarca hayalini kurduklar seyahat her gün gidip geldikleri markete kadardır, yaptıkları tatil evin balkonu ile sınırlıdır ve bağ-bahçe işleri de avludaki birkaç ağaca su vermek ve kurumuş küçük otları yolmaktan ibarettir maalesef bu sıkıntılı ekonomik ortamda ve bu kadar düşük emekli maaşıyla.
Büyük şehirde yaşayanlar, çocuk okutanlar, kalabalık aileler, borcu olanlar için kısa süre sonra çalışma hayatına yeniden dönüş yolu gözükmektedir. Emekli astsubaylar için mağaza ve market müdürlüğü, güvenlik sektörü, sigortacılık ve emlakçılık, taksicilik dikkat çeken çalışma alanlarıdır. Apartman yöneticiliğinde ise tek kelimeyle mükemmellerdir.
Tüm emekli astsubaylar arasında; çeşitli bahanelerle yıllardır ötelenip bir türlü çözülmeyen Astsubay Özlük Haklarında yapılacak adaletli düzenlemeler, tazminatların hakkıyla verilmesi ve emekli maaş oranlarındaki iyileştirmeler ile astsubay camiasına ait kronikleşmiş sıkıntılar bir nebze de olsa düzelecektir umuduyla yaşayanlar da az değildir.
Astsubaylar nerede? Sorusunun cevabına gelince:
Yüreklerde, dualarda,
Geçmişte, şimdi, gelecekte!
Kanıyla, canıyla ve kahramanlığıyla vatanın her yerinde!
Ve ümitle bekliyorlar!