Mehmet KÜÇÜKEKEN'in 8 Temmuz 2023 tarihli yazısı: Bedel Ödemek
Coğrafya kaderdir.
Tarih de kaderdir.
Bulunduğumuz stratejik coğrafi konumun zorlukları ve bölgesel karışıklıklar ile meydana getirdiği göçlerin olumsuz etkilerinin yanında; yeni dünya düzeni kurgulamaları, egemen ekonomiler arasındaki ticaret savaşları ve 3. Dünya harbine doğru evrilen birkaç ülke arasındaki lokal savaşların etkilerinin eksik olmadığı kargaşayla birlikte bir de ülkemiz ekonomisindeki hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı ve belirsizlik eklendiğinde bu kabus dolu dönemde ömrümüzü yaşıyor olmak da bizler adına kaderin bir cilvesi olsa gerek diye düşünmüyor değilim.
Ayrıca Covid ile başlayan ve sivrisinek kaynaklı ve dahi diğer benzer senaryolar ile devam edeceğini tahmin ettiğim kitleleri evlerine hapseden suni pandemik faaliyetlerin ve toplumların çeşitli algı yöntemleri kullanılarak provoke edilebildiği ve zihin kontrolünün sağlandığı yapay zeka uygulamalarının yanında; herkes tarafından çağımızın hastalığı olarak kabul gören aşağıda belirttiğim başlıklar üzerinden de hem toplum hem de bireyler şuursuzca kendi kendine enfekte olarak iradesine, duygularına ket vurmaktadır diyebilirim.
· Cehalet,
· Doymayan göz,
· Aşırı ego,
· Empati yoksunluğu,
· Vicdan eksikliği,
· Akıl yoksunluğu.
Birey, toplum, ekonomi olarak tedaviye nereden başlasak diye bir soru gelebilir aklımıza?
Birey olarak iyilik yapmaktan önce kötü yanlarımızı düzeltmek gerekir tabiî ki de varsa. Sonra iyi biri olmaya çalışmak ve iyilik yapmak yeni bir başlangıç için yeter. Toplum ancak eğitim ile tedavi edilebilir ve şuur kazandırılabilir kaybolmaya yüz tutmuş milli ve manevi değerlerimiz üzerinden. Yoksa toplumları çökerten yüksek vergiler, adaletsizlikler, aşırı tüketim çılgınlığı, göçün getirdiği asimilasyon, liyakatsiz atamalar kapsamında gösteriş-riya-kibir-yalakalık-adam kayırmanın normal karşılanması, üretimin özellikle tarım alanında olmak üzere zayıflaması ve dayanışmanın kaybolması ile tarihin tozlu raflarında sadece adı geçen bir toplum olarak kalır gideriz.
Ekonomiye gelince ekonomi kader değildir.
Ekonomide devletimizin ve milletimizin yüksek menfaatleri kapsamında kalıcı ve sürdürülebilir bir büyüme yakalamak, bireysel ekonomik refahı artırmak miadı dolmuş eski klasik iktisat modellerini her defasında uygulaya alarak farklı sonuçlar beklemek üzerinden değil ancak üretime dayalı, yeni ve maliyet içermeyen; ÜRETİM MODELİ İÇ DİNAMİKLERİNDE ÇARPAN ETKİSİ OLUŞTURMA İLKELERİ İLE ARTAN İÇ TALEBİN GETİRDİĞİ REFAHIN MAKRO EKONOMİ ÜZERİNDEKİ POZİTİF YÖNLÜ SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME ETKİSİ adlı makro iktisat modeli ile olur. Doğru ve küçük adımlar sizi belirlediğiniz büyük hedeflere götürecek başarıyı getirir.
Ekonomik uygulamalar ve alınan tedbirlerin kime ne kazanç sağladığını bilemem ama her gün gelen zam yağmurlarının sırılsıklam ıslatarak vatandaşa iyi bir bedel ödettiğini söyleyebilirim.
Ankara’da hava bulutlu ve şimşek çakıyor.
Sanırım yeni bir yağmurun habercisi…