Utku KABAKCI'nın 29 Aralık 2023 tarihli yazısı: Cam Cama Değil Can Cana Siyaset
Yerel seçimler yaklaştıkça geleneksel ve yeni medyada boy gösteren adaylar arasındaki vaat, proje ve söz düellosu rekabetinin giderek keskinleşeceğini göreceğiz. Fakat adayların asıl performanslarını sergileyecekleri yer bulundukları şehrin sokakları olacaktır.
Yerel seçimleri genel seçimlerden farklı kılan bazı önemli hususlar vardır. Yerel seçimlerde neticeyi, adayın kim olduğu ve seçmen ile sağlıklı bir yüz yüze iletişim kurup kuramadığı şekillendirir. Bu iki unsuru doğru analiz ederek uygulayabilen parti ve adaylar rakiplerine karşı büyük bir avantaj elde eder. Yani stratejisini doğru adayı (istenen ya da istenmeyen olmayan adayı) belirlemeye ve sonrasında da medyadan ziyade zamanın ve imkânların el verdiği ölçüde yüz yüze iletişime ağırlık vermeye dayandıran parti ve adaylar, günün sonunda istedikleri neticeyi almaya daha yakın olacaktır.
Yerel seçimlerde yüz yüze iletişimin bu denli belirleyici olması demokrasiyi de kuvvetlendirir. Çünkü adaylar ile seçmen arasındaki duvarlar (ekranlar) kalkar ve yerini kanlı canlı jestlere, mimiklere ve diyaloglara bırakır. Böylece seçmen, adaylar ile kişisel ve duygusal bağ kurabilir. İşte bu bağ kurma sürecinde seçmende güven duygusunu oluşturabilen aday, diğerlerine kıyasla en az birkaç adım öne çıkar. Yerel seçimlerde adayı yükselten medyadaki temsili değil sokak ve pazar yerlerinde gördüğü ilgi ve seçmenle kurduğu muhabbet bağı olur.
Kendisini ekranlara hapseden aday, insanların arasına karışmayı ihmal edeceğinden yerele özgü sorun ve talepleri görme fırsatını yakalayamayacaktır. Yüz yüze kurulan iletişim, adaylara seçmenlerin beklentilerini, ihtiyaçlarını ve kaygılarını daha yakından anlama fırsatını verir. Seçmenin talep ve endişelerinin isabetli bir şekilde tespit edilmesi de daha etkili ve gerçekçi çözümler üretilebilmesi için olmazsa olmazdır.
Yukarıda seçim dönemlerinde yüz yüze iletişimin önemini vurgularken adayların medyada yer bulabilmesinin seçim kampanyalarında çok önemli bir yerinin ve etkisinin olduğunu göz ardı ediyor değilim. Günümüzde parti ve adaylar, çok sayıda seçmene kısa zamanda ulaşabilmek için hem geleneksel hem de yeni medyayı faal bir şekilde kullanmaya mecburdur. Ancak bu mecburiyet yerine getirilirken kampanyaların merkezinde insanların kendilerini özel hissetmelerini sağlayacak olan yüz yüze iletişimin olması gerektiği unutulmamalıdır. Çünkü politikacıların temel hedefi, insanların duygularına dokunarak güvenlerini kazanmaktır. Bunun için de her zaman seçmenin yanında olunduğunun ve olunacağının hissettirilebilmesi şarttır.