Rüveyda ÖZKUL'un 4 Kasım 2023 tarihli yazısı: Herkes Benim Gibi Düşünüyor

Hayatımıza aldığımız insanlarla mutlaka bir şekilde ortak paydada buluşma düşüncesiyle bir araya geliyoruz ve istediğimiz ölçekte ortak noktamız yoksa görüşmemizi belirli ölçülerde sınırlandırıp ya da daha net çizgiler çekip bir daha görüşmüyoruz. Gerçek sosyal hayatımızda işler böyle yürüyorken peki sosyal medyada nasıl yürüyor?

Sosyal medyanın yaratıcıları, uygulamalarını daha fazla kullanmamıza yönelik olarak geliştirdikleri algoritma sayesinde bizden daha uzun süreler faydalanabiliyorlar. Karşınıza çıkan bir içeriğe kaç saniye baktığınız, kaç kişiyle paylaştığınız, beğenmeniz, yorum yapmanız hepsi sizin sosyal medyadaki kişisel algoritmanızı etkileyen şeylerdir. Sosyal medyalar sizin ilgi gösterdiğiniz içeriklere uygun olarak size benzerlerini göndermeye devam eder ve siz de bu sayede daha fazla vakit geçirmeyi sürdürürsünüz.

İlgi gösterdiğiniz şeylere yönelik olarak “benzer yeniler”i etrafınızda toparlarsınız. Bu da sizin “yankı odanızı” oluşturur.

Yankı odaları tehlike çanlarının çaldığı bir noktadır. Kendi beğenilerinizin ve düşüncelerinizin dönüp dolaşıp size geldiği ve bir noktadan sonra da farklı görüşleri görmediğiniz bir noktaya getirilirsiniz. Seçim zamanlarını düşünün. Birçoğumuzun sosyal medyasında büyük çoğunlukta eğilimli olduğumuz görüşten insanlar vardır. Olmayanların da paylaşımlarının altındaki yorumlarda bizimle aynı görüşe sahip insanların hakaretleri vardır.

Hepimizin sosyal medyaların zihinlerinde oluşan karakterlerimiz mevcuttur. Mesela Emine bunu sever, Emine’nin tuttuğu takım, sahip olduğu ideoloji, ilgilendiği hobiler vs. Bize ait tüm düşünceler aslında o görünmez balonun içerisinde kayıtlıdır. Buna uygun olarak bizim önümüze getirdiği kişilere, içeriklere maruz kalmaya devam ettikçe herkes bizim gibi düşünüyor algısına kapılmamız da tabi ki o balonların içerisini dolduran en büyük havadır.

Bazen durup düşünmek gerekebilir. Sokak röportajında konuşan körü körüne ideolojilerine bağlı oldukları için çatışan o iki insana dönüşmemek için yankı odalarımızdan çıkıp bir başkasının yankı odasına girmeye cesaret etmek gerekebilir.